Quantcast
Channel: Ofset – Matbaa Teknik
Viewing all 78 articles
Browse latest View live

İşinizi Çok Geniş Format İse Makineniz KBA

$
0
0

KBA büyük ebatlı tabaka ofset pazarında satılan makine sayılarında % 65 ile açık ara liderdir.

Rolf Köhle

Dereli Graphic

Dünyanın ilk matbaa makine üreticisi olan Koenig&Bauer AG (KBA) 1817 yılında Würzburg’da kurulmuştur. Kurucular Friedrich Koenig ve Andreas Bauer aslında 1814 senesinde ilk tam otomatik, buhar gücü ile çalışan gazete baskı makinesini Londra “The Times” gazetesine satmış ve ondan üç sene sonra İngiltere’den dönüp Würzburg’da fabrikayı kurmuşlardır. 1848 sensinde ise Friedrich Koenig ön-arka baskı makinesinin patentini aldı.

resim1_rolf_kba_12_14KBA’nın geniş format makineleri

KBA’daki birçok ilklerden bir tanesi de büyük ebatlı tabaka ofset baskı makineleri üretimidir. Firma yaklaşık 95 senedir 70 x 100 cm’den büyük ebatlı tabaka ofset baskı makinesi üretmektedir. KBA bugün, 1060 x 1450 mm’lik tabaka ebadına sahip Rapida 145, 1205 x 1640 mm’lik tabaka ebadına sahip Rapida 164, 1300 x 1850 mm’lik tabaka ebadına sahip Rapida 185 ve 1510 x 2050 mm’lik tabaka ebadına sahip Rapida 205 ile piyasaya en geniş büyük ebatlı makine portföyü ile hizmet vermektedir. Günümüzün bu en modern büyük ebatlı makineleri orta ebat olarak bilinen 70 x 100 cm ebadındaki makineler kadar hızlı işten işe geçiş ve otomasyon imkanı sağlamaktadırlar.

drupa 2012 de tanıtılan, 17.000 tabaka/saat baskı hızına sahip Rapida 145 hızlı işten işe geçiş zamanları ile bir eski modellere göre çok büyük avantaj sağlamaktadır.

kba145Bunun en önemi nedenleri sadece KBA’da bulunan pozasız giriş (DriveTronic SIS), tam bağımsız kalıp kazanı tahriki sayesinde tüm ünitelerin kalıplarının aynı anda değiştirilmesine ve bu esnada blanket kazanlarının yıkanmasına imkan sağlayan simultan kalıp değiştirici (DriveTronic SPC), blanket ve baskı kazanlarının aynı anda yıkanmasına olanak sağlayan CleanTronic Synchro, lak ünitesinde lak kalıplarının değişmesinin diğer kalıpların değişmesine senkronize olarak yapılmasını sağlayan DriveTronic SFC ve sadece birkaç dakikada tramlı merdanenin değişimini sağlayan sleeve şeklindeki tramlı merdanelerdir. Ambalaj sektöründe çokça aranan giriş ve çıkışta otomatik non-stop tertibatları ve istif lojistiği çözümleri, çıkışta emisyon emiş sistemi EES, ve önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlayan VariDryBLUE-kurutucu sistemleri sayesinde makinenin etkililiği, kullanımı ve enerji bilançosu pozitif şekilde etkilenmektedir.  Kalite kontrolü ve ayarı için makinede QualiTronic Color Control adında, makineden tabaka çekmeden her geçen tabakanın okunduğu ve her on tabakadan sonra boya musluk ayarlarının şahit tabakaya göre ayarlandığı sistem vardır. Aynı zamanda yine makineden tabaka çekmeden register ölçümü ve ayarı yapan QualiTronic ICR sistemi mevcuttur.

kba164Yukarıda saydığımız özellikler Rapida 164 model makinede de vardır.

Rapida 164 model makine ise 2013 yılında piyasaya çıkmış ve kısa sürede ambalaj matbaacıların beğenisini kazanmıştır. Bu ebatta hızlı işten işe geçiş süreleri ve düşük başlangıç fireleri çok önemlidir.
Yukarıda Rapida 145 için saydığımız tüm özellikler Rapida 164 model makine içinde geçerlidir.

Dünyanın en büyük tabaka ebadına sahip Rapida 205, 10 seneyi aşkın bir zamandır piyasada dır.

kba_205Rapida 205 de 3,2m² lik kalıplar kullanılmaktadır.

Büyük ebatlı makinelerdeki kısa işten işe geçiş süreleri sayesinde bir saatte basılan işi metre kare cinsinden ele aldığınızda Rapida 205 ile erişilmez bir üretkenlik elde edersiniz. Rapida 205’in bir tabakasına bir seferde çok daha fazla iş sığacağından ve aynı zamanda iş hazırlık süreleri yüksek otomasyondan dolayı çok kısa olduğundan birçok matbaacı bu ebatta makine tercih etmektedir. Hatta bazıları 50 adete kadar olan işleri dijital makinelerde, 50 tirajdan sonraki tüm işleri Rapida 205 makinede basmaktadırlar.

Bu sebeplerden dolayı özellikle billboard ve stand üreticileri büyük ebatlı makineleri tercih etmektedirler. İster Rapida 145 veya Rapida 164, isterse daha büyük kardeşleri olan Rapida 185 ve Rapida 205 kısa işten işe geçiş süreleri, düşük başlangıç fireleri, yüksek otomasyon imkanları ve lojistik sistemlere uygunlukları hem uzun tirajlı hem de kısa tirajlı iş yapan matbaacılar tarafından tercih edilmektedirler. KBA büyük ebatlı tabaka ofset pazarında satılan makine sayılarında % 65 ile açık ara liderdir.

The post İşinizi Çok Geniş Format İse Makineniz KBA appeared first on Matbaa Teknik.


ROLAND 700 ’ün Hikayesi

$
0
0

R700_HiPrint_300Stefan Finger: “Prototip denemelerinin sonuçlarından çok memnun kaldık ve şimdiden siparişlerimiz var. Ama geliştirme faaliyetlerimiz burada kalmayacak, bekleyin ve görün.”

AR-GE Başkanı Stefan Finger, ROLAND 700 evolution’ın gelişimi sırasında en ön safhalarda görev yaptı. Crista Baxter’ın Finger ile Roland Sheetfed şirketinin Ar-Ge çalışmalarına ilişkin röportajını aşağıda okuyabilirsiniz:

Şubat 2012’de Langley Holdings iktisabından bu yana AR-GE nasıl bir gelişim gösterdi?

Stefan Finger: Langley liderliğinde karar verme hızı ciddi oranda arttı, gelişimler özellikle daha kısa baskı hazırlık süreleri, daha düşük enerji kürleme (LEC) ve daha ileri özelliklere odaklandı. Bugün gelişim takımındaki enerji ve takım ruhu daha hızlı iş dönüşüm sürelerinin sağlanmasına yardımcı oluyor.

Piyasa yeni ROLAND  700’ü duymaya başladı. Bu projenin başlatılması ve tamamlanması arasında ne kadar bir süre geçti?

Stefan Finger: Başlangıcı çok iyi hatırlıyorum. drupa 2012’de olumlu geri dönüşler aldıktan sonra o senenin Ekim ayında hissedarımız Bay Langley ile bir toplantı yaptım ve kendisine yeni ROLAND  700’ün ilk tasarım konseptini gösterdim. Bana ilk sorduğu bu makinenin ilkinin ne zaman elinde olacağıydı. Şöyle yanıt verdi: “Aralık 2013’e kadar çalışan bir prototip yapabiliriz.” Ve başardık, hem de zamanında ve verilen bütçeyle!

Makinenin lansmanında belirleyici olan faktörler neydi?

Stefan Finger: Piyasanın karşı karşıya olduğu zorlukları gözlemledik, müşterilerimizi dinledik ve Baskı Teknolojileri Merkezinde kendi matbaacılarımızın günlük deneyimlerinden dersler çıkardık.

Sektör, lansmanı nasıl karşıladı?

Stefan Finger: Lansmana kayıt yaptıran müşterilerin sayısı beklentilerimizi aştı; öyle fazla talep oldu ki uzatma yapmak zorunda kaldık. İlk gösterimler ve deneyler son derece başarılı oldu. Dolayısıyla doğru yolda olduğumuzu biliyorduk.

İş gücünün reaksiyonu ne oldu?

Stefan Finger: İş gücümüzün gösterdiği motivasyon ve istek rakipsizdi; hissedarımız manroland teknolojisinin geleceğine ciddi bir şekilde yatırım yapınca müşterilerimizin ürüne olan güveni arttı. Prototip denemelerinin sonuçlarından çok memnun kaldık ve şimdiden siparişlerimiz var. Ama geliştirme faaliyetlerimiz burada kalmayacak, bekleyin ve görün.

The post ROLAND 700 ’ün Hikayesi appeared first on Matbaa Teknik.

Goss International Announces New Ownership Agreement

$
0
0

gossGoss International  announced that parent company, Shanghai Electric Corporation (SEC), has entered into a definitive agreement to sell Goss International and its subsidiaries to American Industrial Partners (AIP). The agreement forms part of a broader strategy to further strengthen Goss’ position as the world’s leading web-offset printing press supplier.

With its broad portfolio of investments, including past and current holdings in printing machinery manufacturers, AIP proved to be the clear choice for ownership of Goss, upholding the company’s current standards as a customer-focused, technology-driven market leader.

The AIP transaction is subject to successfully achieving appropriate regulatory approvals and meeting certain closing conditions. It is expected to close within the next 60 to 90 days.

“As a leading supplier of commercial web, newspaper and packaging offset printing presses, Goss is wholly committed to its valued, worldwide customer base and to the sale and support of its broad range of the industry’s most innovative products,” said Rick Nichols, CEO, Goss International.

“Goss is looking forward to the next phase of its journey under new ownership. AIP is a like-minded, forward-thinking organization that will continue to support our culture of innovation and customer collaboration. Our previous owners, SEC, will now refocus on their core business interests,” Nichols continued.

With over a billion dollars of equity capital under management currently, AIP is an operationally-oriented private equity firm with an unparalleled track record of successful investments in North American based industrial businesses that serve global markets. The printing industry is not new to AIP as the company has previously owned Day International and Mark Andy, and Presstek is currently a part of its portfolio of companies.

Nichols concluded, “SEC, since its acquisition of Goss in 2009, has been an excellent shareholder and business partner to Goss and they have set us up for success in the years ahead by selling their Goss interests to a highly qualified and committed buyer, American Industrial Partners. We look forward to building a business for the future with our new owner.”

The post Goss International Announces New Ownership Agreement appeared first on Matbaa Teknik.

Çözülemeyecek Sorun Yoktur

$
0
0
s/s Teknik Koodinatör Mehmet Can Güler, Finans Müdürü Canan Güler, Mecit Güler

s/s Teknik Koodinatör Mehmet Can Güler, Finans Müdürü Canan Güler, Mecit Güler

 

“Çözülemeyecek Sorun Yoktur, ilkesiyle çalışan “MECİT GÜLER” Matbaa Makineleri Teknik Servis, Yedek Parça ve Sarf Malzeme mağazamıza, çözüm arayan herkesi bekliyoruz.”

Mecit Güler Şirketi, İzmir Çamdibi’nde yeni yedek parça satış mağazasını 22 Temmuz’da sade bir törenle matbaacıların hizmetine açtı. Mağaza, yedek parçanın yanı sıra makine ve malzeme satışı da gerçekleştirecek. Mecit Güler, “Matbaa makineleri teknik servis hizmetleriyle başladığımız çalışmalarımızda az zamanda çok yol aldık. Bu süreçte yaptığımız çalışmalarda karşılaştığımız yedek parça temin sorununu daha hızlı çözebilmek için müşterilerimizin taleplerini de dikkate alarak yedek parça satış mağazamızı açmaya karar verdik” diyor ve ekliyor: “Satış mağazamızda matbaa makinelerinin bakım ve onarımlarında gerekli olabilecek tüm yedek parçaları bulundurarak, mevcut olmayanı da kısa sürede sağlayarak, sektörde en kıymetli şey olan zamanı ekonomik kullanmak için bu yola çıktık.”

 

Canan Güler, Matkim Genel Müdürü Şafak Yılmaz ile birlikte

Canan Güler, Matkim Genel Müdürü Şafak Yılmaz ile birlikte

“Mağazamızda ikinci el matbaa makinesi alım satımı da yapmaktayız”diyen Güler, matbaacılara daha geniş bir platformda hizmet sunabilmek için malzeme tedariği de yapacak:

“Yeni iş ortağımız, güvenilir marka ABC / MATKİM Matbaa kimyasal malzemelerinin satışına başlayarak mağazamızda  ürün çeşitliliğimizi arttırdık. Merdane tedarikçimiz ise, Böttcher Türkiye. Bulunduğu konumuyla da herkesin kolay ulaşabileceği bir noktada bulunan ve “Çözülemeyecek Sorun Yoktur” ilkesiyle çalışan “MECİT GÜLER” Matbaa Makineleri Teknik Servis, Yedek Parça ve Sarf Malzeme mağazamıza, çözüm arayan herkesi bekliyoruz.”

 

The post Çözülemeyecek Sorun Yoktur appeared first on Matbaa Teknik.

Heidelberg ’in Yeni Marka Kimliği

$
0
0

HDM_Re_Branding_Pic_2drupa fuarının başlangıcına işaret eden Heidelberg in yeni marka kimliği, Ticari Baskı Demo Merkezi açılışında tanıtıldı.

Heidelberg, nesiller boyu basılı iletişimin değişik formlarında endüstrinin başarısını şekillendirmiştir. Baskı sektöründe en güvenilir iş ortağı olma konumunu korumak için, Heidelberg geniş stratejik gelişimine tabi olmuş ve sistematik olarak bugünün ve yarının müşteri ihtiyaçlarına ve gereksinimlerine uygun olarak portföyünü adapte etmiştir.  Şirket, yeni marka kimliğinin lansmanı ile bu uyarlanmasının altını çiziyor.

Heidelberg’de, kalıcı kârlılığı sağlamak, müşterilerin etkin ve güvenilir üretim süreçlerini elde etmesini garanti etmek, uygun maliyetli yatırım için doğru ekipman ve tümü denenmiş ve test edilmiş sarf malzemelerine son derece kolay erişime yönelik kapsamlı hizmet ve özel paketleri ile gelişmesi sonucunda müşterilerin değişen piyasa ortamında başarılı olmasına yardımcı olmaya devam edecektir.

Heidelberg’in yeni marka kimliği, dijital ve ofset baskı, iş akışları, sarf malzemeleri ve hizmetlerini içeren her şey dahil portföyü ile sunması müşterilerinin elini güçlendirmektedir. Odak noktası sadece ekipmanlar değil, tüm sürecin entegrasyonu ve bunun için gerekli tüm bileşenleri içermektedir.

Yeni marka kimliği, baştan sona tüm süreçlerin entegrasyonunu güçlendiriyor
Heidelberg’in portföyü, üç temel sütun üzerine kuruludur – Hizmetler, Ekipman ve Sarf Malzemeleri. Müşteri ile temas eden bu üç alandan her birisine kendi özel renk kodu ile bir kimlik verilmektedir; Hizmetler için Sarı, Ekipmanlar için Mavi ve Sarf Malzeme için Yeşil. Bu renkler, aynı zamanda yeniden tasarlanan şirket logosunun ilk harfinde de kullanılmaktadır. Yeni renkler, geleneksel Heidelberg Mavisi ile birleştiği noktada şirketin yeterliliğini, eşsiz küresel ağı ve tüm çalışanlarını simgelemektedir. Yeni logonun ilk harfi (H) ayrıca markanın simgesi olarak da kullanılacaktır.

Tasarımın bir başka düzeyi – tematik ikonlar
Yeni bir tasarım öğesi olarak, Heidelberg müşterileri için özel avantajları vurgulamak için tematik simgelerini kullanacaktır. Sonuç olarak, iletişimde artık teknik özellikler ve işlevler üzerinde odaklanılmayacaktır. Heidelberg, bunun yerine müşteri faydalarını merkez noktasına oturtarak müşterilerinin karmaşık senaryolarda ihtiyaçlarına cevap bulabileceği daha basit iletişim yöntemleri gerçekleştirecektir. Her şey daha basit, hızlı ve daha az karmaşık halde olacaktır.

Örnek olarak:
HDM_Re_Branding_Pic_1Gelecekte, Heidelberg bu ikonu kullanarak şu müşteri faydasını anlatacak:
Bir matbaanın, üretim ekipmanları için maksimum kullanılabilirliği sağlanması iş başarısı için çok önemlidir. Heidelberg, hizmetlere, uzman bilgisine, orijinal parçalara ve sarf malzemelerine her zaman hızlı erişim sunarak, müşterilerine üretimleri ve portföy planlamalarında önemli gelişmeler elde etmesine yardımcı olur.

Nasıl? 170 ülkede 3.000 ‘den fazla uzman ile Heidelberg, tüm sektörün en büyük hizmet ağına sahiptir. İhtiyaç duyulan her yerde doğru bilgi birikimi her zaman kullanılabilir, böylece akıllı bir bilgi yönetim sistemi yerini almaktadır. Dahası, Dünyada dört lojistik merkezi ile lojistik sistemi, 24 saat içinde hemen hemen tüm servis parçalarının gönderimini sağlayabilmek için donatılmıştır.

Bu yeni ilke doğrultusunda bu simgeler, şirketin iletişim yapısının yeni seviyelerini sağlamak ve böylece müşterilerin kendilerini yönlendirmelerine yardımcı olmak için kullanılacaktır.

HDM_Re_Branding_Pic_3Marka kimliği, yeni demo merkezi açılışında açıklandı

Ziyaretçiler, Haziran ayı başında Wiesloch-Walldorf tesislerindeki Print Media Center Ticari (PMC Ticari) demo merkezi açılışında yeni Heidelberg marka kimliğinin bir ön gösterimine şahit oldular. Dünyanın her yerinden gelen 500’ü aşkın müşteri, 4 bin 700 metrekare alana sahip Print Media Center açılışında bir araya geldi. Ziyaretçiler için, müşteri faydaları üzerinde sabitlenmiş bir odak noktası ile entegre baskı üretiminin uygulamalı gösterileri ele alındı. PMC Ticari merkezinin merkezinde, iş akışı, sarf malzemeleri ve hizmetlerin yönlerini göstermek ve yüksek kaliteli, istikrarlı üretim elde etme noktasında müşterinin bakış açısından genel süreçte rollerini vurgulamak için etkileşimli medyayı kullanan yenilikçi sunum platformu oluşturuldu.
Ambalaj demo merkezi ile birlikte, Wiesloch-Walldorf tesisleri sektörde dünya çapında en büyük demo merkezi haline gelmiştir.

drupa 2016 çalışmaları başlıyor
PMC Ticari demo merkezi açılışında yeni Heidelberg marka kimliğini sunumu aynı zamanda küresel yaygınlaştırma çalışmalarının başlangıcıdır.2016 yılında 31 Mayıs – 10 Haziran tarihleri arasında Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenecek olan drupa fuarında yeni marka tüm dünyaya tanıtılacak ve uygulamaya girmiş olacaktır. Fuar sırasınca pazar ve müşteri odağı ana husus olarak yeniden düzenlemede ağırlıklı olarak uluslararası uyarlamalar ele alınacaktır. Geçmişte, yenilikçi teknolojiler gelecekte başarı sağlamak için yeterli olabilirdi ancak şimdi bu özel müşteri gereksinimlerini karşılamak üzerine tasarlanmış çözümler üzerinde durulmasına çok daha fazla bağlıdır.

The post Heidelberg ’in Yeni Marka Kimliği appeared first on Matbaa Teknik.

KBA’da LED-UV & Geleneksel UV Konferansı Yapıldı

$
0
0
Jürgen Veil, son teknoloji lak baskı ve kürleme teknolojisi üzerine konuşmasını yaparken aynı zamanda şirketin kapsamlı yaklaşımından bahsetti. Baskı mürekkepleri (Flint, Epple, Inx), lak (Actega, Weilburger) ve kurutma (AMS) dünyasından teknoloji ortakları pek çok kullanıcı sorusunu cevapladılar.

Jürgen Veil, son teknoloji lak baskı ve kürleme teknolojisi üzerine konuşmasını yaparken aynı zamanda şirketin kapsamlı yaklaşımından bahsetti. Baskı mürekkepleri (Flint, Epple, Inx), lak (Actega, Weilburger) ve kurutma (AMS) dünyasından teknoloji ortakları pek çok kullanıcı sorusunu cevapladılar.

 

 

Dresden Radebeul’daki KBA-Sheetfed Solutions’da 24 – 26 Haziran tarihleri arasında düzenlenen LED-UV & Geleneksel UV Konferansı bir kez daha büyük bir uluslararası müşteri etkinliğine ev sahipliği yaptı. Bu etkinlik 30’dan fazla ülkeden 800’den fazla baskı uzmanının katılımı ile büyük yankı uyandırdı. Etkinliğe Türkiye’den de Dereli Graphic’in ev sahipliğinde Gülmat, Kombassan ve Ege Basım matbaaları katıldılar. Bu yüksek ilgi, çeşitli varyasyonlarda UV baskı konusunun baskı endüstrisi için ne kadar önemli bir konu olduğunu ve bilgi paylaşımının faydasını gösteriyor. KBA, nispeten daha yeni alanlar olan HR ve özellikle LED-UV’de trendleri belirliyor ve öncülük yapıyor.

Bununla birlikte söz konusu etkinlik sadece teknik konulara odaklanmadı. Ziyarete gelen baskı profesyonellerine Nisan ayında Print China’da gösterilen Rapida 105 PRO ve inline Rapida RDC (Rotary Die Cutter) ile canlı gösterim yapıldı.

Yeni iş birimi KBA-Sheetfed Solutions’dan sorumlu KBA grubu icra heyeti üyesi Ralf Sammeck şirketin kapsamlı tabaka beslemeli ofset baskı yaklaşımına dikkat çekti. Bu, teknik ve süreç yeniliklerini, yoğun müşteri iletişimini, tüm kıtalarda yetkin ve hızlı davranan satış sonrası hizmetleri, şirketin kullanıcıya özel çözümleri içeriyor.

Tedarikçi endüstriden uzmanlar HR ve LED-UV’yi tüm yönlerden aydınlatıyor

KBA’nın ana müşteri yöneticisi Jürgen Veil, son teknoloji lak baskı ve kürleme teknolojisi üzerine konuşmasını yaparken aynı zamanda şirketin kapsamlı yaklaşımından bahsetti. Baskı mürekkepleri (Flint, Epple, Inx), lak (Actega, Weilburger) ve kurutma (AMS) dünyasından teknoloji ortakları pek çok kullanıcı sorusunu cevapladılar. Daha sonra mürekkep ve kaplama alanında opak, beyaz, metalik ve lriodin ve bunların gıda ve gıda-dışı paketleme, oyuncak ve tütün endüstrilerine uygunluğu konusu konuşuldu. Aynı zamanda mevcut baskı hizmetleri, uygun temizlik malzemeleri ve teknolojik özellikler ile ilgili sorular soruldu. Kurutucular hakkında tartışma pratik başlıklar üzerinde yoğunlaştı: bir diyotun kırıldığını nasıl bilebiliriz, bunları kim değiştirebilir, LED kurutucuların bakım işleri nasıl yürütülür, LED mürekkeplerinin kürlemesi ölçme teknolojisi ile nasıl ölçülebilir ve daha pek çok benzer soru ele alındı.

Yeni TouchTronic işlemi ile Yeni Rapida 105 PRO

Yeni KBA Rapida 105 PRO orta-format baskı makinası, geleneksel mürekkepler, primer mürekkepler ve UV kaplama için ikiz kaplamalı altı-renkli baskı makinası olarak, teorik ve pratik olarak tanıtıldı. Bu yeni baskı makinası, set açısından yüksek seviyede çeşitliliği ile puan kazanıyor ve ticari ve paketleme yazıcılarının önemli ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu makine, yüksek-kalite soğuk-folyo kaplama için bir ColdFoiler eşliğinde Radebeul’da KBA demo merkezinde sergilenecek. 17 bin tabaka/saat’e kadar hızlarla ve yüksek seviye ön-ayar kapasitesiyle, mevcut Rapida 105 ile karşılaştırıldığında daha fazla konfor ve performans sunuyor. Fiyat ve performans açısından Rapida 105 PRO, Rapida 106 ile kendi format sınıfında, 20 bin tabaka/saate ulaşan hızı ve en kısa baskıya hazırlama süresiyle dünyanın bir numaralı baskı makinası olan Rapida 106’nın arasında bulunuyor.

Ziyaretçilere 250 g/m2 (160lbs) den 1.1mm-kalınlığa bir kağıt değişimi yanı sıra hızlı lak kalıp değişimi gösterildi. Yeni 16:9 dokunmatik ekranlı, sezgisel TouchTronic işletim sistemi diğer bir konu başlığıydı. İlgili tüm bilgiye maksimum iki tuş ile dokunmatik ekran üzerinden ulaşılabiliyor. Yeni özellikler tek bir düğmeye basarak rahat iş değişimi sağlıyor ve anlaşılır şekilde düzenlenmiş iş listesini içeriyor. TouchTronic’in 2016’nın başına kadar tüm format sınıflarında tüm yeni Rapida’lara aşamalı olarak eklenmesi bekleniyor.

LED-UV’nin tüm format sınıflarındaki avantajları

Bir dizi baskı makinesi UV ve laklama için kullanıldı: Coater ve ColdFoil Micro özelliğine sahip altı renkli Rapida 106’da emici olmayan kağıtlar kullanılarak cold-foil kit ve HR-UV teknolojisinin nasıl uygulandığı gösterildi.  İş değişimi sırasında da kendinden yapışkanlı etiketlerden PP filmine geçiş oldu. Ayrıca AniloxLoader otomatik anilox silindir değişimi ve DriveTronic SFC ile otomatik kaplama levhası değişiminin nasıl yapıldığı da gösterildi. Coater ve LED dryer özelliklerine sahip yeni beş-renkli Rapida 75’de çeşitli baskı işleri yapıldı. Gösterinin en ilgi çekici noktalarından birisi, LED-UV ile üretilen ofset kağıtlardaki baskı kalitesiydi.

KBA, Rapida 145 (kaplamalı altı renkli) üzerinde in-mould film ve low-migration LED-UV mürekkepleri ile basılan bir iş sundu. Bunu üç farklı tipte kağıt (mat, parlak ve offset) ile basılan işler ve hızlı basım gösterileri takip etti. İş değişiminde amaç hızlı kurulum sağlayacak otomasyon modülleriydi. Bunlar arasında DriveTronic SRW (eş zamanlı silindir yıkama) ve AniSleeve manşon değişimli DriveTronic SFC coater vardı.

Resim2_KBA_08_15Rapida 106, LED-UV ile bile baskı hazırlık alanında dünya şampiyonu

Öğleden sonra programı Longmead, İngiltere’den Blackmore Ltd’in temsilcisi David Bland’ın açılış konuşmasıyla başladı. Bland LED-UV teknolojisini hali hazırda uygulayan pek çok kullanıcıdan biri ve bu yeni teknolojiyle ilgili deneyimlerini anlattı.

Daha sonra çift silindirli, sekiz-renkli Rapida 106 maharetlerini gösterdi: Sayfalar, son derece etkileyici bir şekilde yüksek renk taşımalarına rağmen LED kurutucudan geçtikten hemen sonra kurudu. Ayrıca LED-UV’deki ofset kağıt üzerindeki baskı kalitesi son derece yüksekti ve cihaz on farklı işi kısa bir süre içinde üretebildi. KBA Rapida 106, LED teknolojisinin varlığına rağmen baskı hazırlık alanındaki şampiyonluğunu koruyor. Makinanın teknolojik üstünlükleri arasında üretim sırasında UV kaplama ile lak ünite temizlenmesi ve tedarik işlemleri sayılabilir.

KBA Rapida RDC’nin Lansmanı

Rapida RDC de aynı etkinlikte sergilendi. Makine, 14 bin tabaka/saate kadar hızlarda çalışabilen ve Rapida bileşenleriyle çalışan bir rotatif şekilli kesim içeriyor. Başlama süresini düşürecek otomasyon modüllerine sahip. Kullanıcı dostu işleyiş konsepti diğer Rapida baskı makinalarının konseptine dayalı. İş profilleri yinelenen işleri yaparken baskıya hazırlığı kısaltacak şekilde saklanabiliyor. Ayrıca kullanıcıya şirketleri içinde tam şeffaflık sunan MIS sistemlerine esnek biçimde entegre edilebiliyor.

Oluk açma ve kabartma yapma Rapida RDC’nin ilk ünitesinde, kalıp çıkarma ise ikinci ünitede yer aldı. İkinci ünitede hızlı bir kalıp kesme değişiminden sonra ziyaretçilere kendi kendine yapışan etiketlerin kalıp kesimi gösterildi.

LED UV ve KBA, Etkinlikten Akıllarda Kalanlar

UV baskı değişik tanılamalarla son zamanların trend teknolojisi. Ticari ve özellikle ambalaj baskıcıları için gündemin neredeyse tamamını kaplayan bir konu ve bu konuda çok sayıda soru ve bir kafa karışıklığı da söz konusu. Biz de bu etkinliği bir fırsat olarak kullandık ve UV baskıyı uzmanlarına sorduk.

SEDAT KARADAYI – KBA’nın düzenlediği ve ana teması UV olan etkinlikte iki önemli yeni makine lansmanı vardı. Bunlardan birincisi haberde de belirttiğimiz gibi RA105PRO 6+LTTL altı renkli ve çift lak üniteli ambalaj makinesi ve diğeri ise RA RDC rotasyon kesim makinesiydi. Katılımcılar bu iki yeni makine dışında

RA106-5+L yüksek sürat (20 bin tabaka/saat) ticari baskı makinesi,

RA 106-6+L hem LED UV hem HR-UV hem de UV baskı yapabilen çok yünlü ambalaj makinesi ve soğuk yaldız tertibatı Micro Foil,

RA75-5+L LED UV ile baskı yapan ufak ebat makinesi ve

RA106-8SW4+L LED-UV li dört ön, dört arka ve sonunda lak üniteli ticari ve ambalaj baskı makinesini izleme imkanı buldu.

rolf_koehleEtkinlikte Türk ekibine KBA Sheetfed Offset Presses Bölümünde Satış Müdürü Michael Grieger ile birlikte ev sahipliği yapan Dereli Graphic’te KBA Satış Müdürü Rolf Köhle, “LED-UV sisteminin Türkiye’ye gelmesi uzun sürmeyecektir. Bence hem ticari baskı yapan matbaacılar hem de ambalaj konusunda yenilik arayan matbaacılar bu son derece heyecan verici ve yenilikçi sistemi yakinen takip etmeliler” diyor. Köhle’nin yeni Rapida 105’e ve RDC Şekilli Kesim makinesine ilişkin verdiği özet bilgiler şöyle:

Yeni Rapida 105PRO

“Yeni Rapida 105PRO ile dünyanın en hızlı işten işe geçen makinesi RA106’nın birçok özelliğini barındıran ancak daha uygun fiyatlı bir makine serisi müşterilerimizin beğenisine sunuldu. Yapılan sunumda makinenin ne denli hızlı işten işe geçtiği ve değişik mürekkep ve lak özellikleriyle ne denli kaliteli ve hızlı baskı yaptığı herkesçe görüldü. Türkiye pazarında olumlu olarak karşılanacağını umuyoruz. Sonuçta uygun fiyata yüksek otomasyonlu ve hızlı baskı yapabilen bir makineden bahsediyoruz. Özellikle ambalaj müşterilerimizin bu makine ile yakından ilgileneceklerini biliyoruz. Türkiye tanıtımını Temmuz ayının ikinci yarısında başlatıyoruz.”

Yeni Rapida RDC

“Rotasyon kesim makinemiz Rapida RDC orta ve düşük tirajlı işlerin kesiminde çığır açacağını sanıyoruz. Makine hızı 12.000 tabaka/saat ile benzer düz kesim yapan makinelerden çok daha hızlıdır. İşten işe geçiş süresi son derece kısa olup, daha kesim gömleğinin takılması esnasında kesim yüksekliğini lazer ile ölçmesi sayesinde ayar süresi son derece kısadır. Bu makinenin  Türkiye tanıtımını da Temmuz ayının ikinci yarısında yapacağız.”

UV baskı değişik tanılamalarla son zamanların trend teknolojisi. Ticari ve özellikle ambalaj baskıcıları için gündemin neredeyse tamamını kaplayan bir konu ve bu konuda çok sayıda soru ve bir kafa karışıklığı da söz konusu. Çünkü ofset baskı makinesi üreticileri UV basabilen kurutucularla donatılmış yüksek teknolojiye haiz baskı makinelerindeki kurutucu ünitelerini farklı isimlerle daha az enerji sarfiyatı sağlayan teknolojilerle değiştiriyorlar. LE UV, LED UV H-UV sıkça duyduğumuz isimlendirmeler. Bu sebeple Köhle’den bu konuya açıklık getirmesini rica ettik. Niçin UV baskı? Yeni bir baskı trendi midir yoksa ihtiyaçların getirdiği bir baskı yöntemi midir? Köhle, “UV baskı uzun senelerden beri yapılan bir baskı türüdür. Hem emici olmayan malzemelere baskıda hem de baskıdan hemen sonra diğer işlemlere geçilmesi gerektiğinde UV baskısı söz konusu oluyor” diyor ve bu farklı isimlerle açıklanan yeni teknolojiyi şöyle özetliyor:

“Bu konu son derece karmaşıktır. Dünyada dört değişik isim var ve hepsi de yüksek reaktif UV mürekkeplerle 260 ila 440 nanometrelik dalga boyuyla kürlemeyi tanımlar. H-UV, HR-UV, LE-UV ve LEC-UV dört ana üreticinin demir oksit alaşımlı UV kurutucularına verdikleri adlardır. Bu sistem geleneksel UV sisteminden daha avantajlı olmasına rağmen hala yüksek ısı, cıva kullanımı ve benzer olumsuzlukları beraberinde getirmektedir. Ancak bunlar hiçbiri düşük enerjili UV kürleme değildir. LED-UV de ise enerji tasarrufu üst düzeyde, ne ısı var ne ozon gazı oluşumu… Basılan malzemeye ısı uygulanmadığından koku oluşumu yok, lamba ömrü 20 bin saat ve daha uzun, azami tabaka ölçüsünden daha kısa ölçü basıldığında kullanılmayan LED lerin kapatılması sayesinde baskı kazanında mürekkep sertleşmesi sorunu yok. Bunlar LED UV sisteminin önemli bazı avantajlarıdır.”

Geleceğin baskı sistemi LED UV

“LED-UV sistemi ki bu sunumlara katılan 3 mürekkep ve 2 lak üreticilerinin ortak kanısıdır, geleceğin baskı sistemidir. Bugün ticari baskılarda hali hazırda özellikle Japonya’da kullanılıyor. IML baskısında malzemeye ısı verilmediğinden çok büyük bir avantaj oluşmaktadır. Mürekkep üreticileri gıda ambalajına yönelik sağlık sertifikasyonlarının çok kısa süre içinde tüm dünya için var olacağını söyledi. Bununla beraber ambalaj baskısı içinde yeni bir çağ açılacaktır. Sadece lak üreticileri lakların şeffaflığı konusunda henüz tam olarak bir cevap veremediler. LED UV mürekkeplerinin avantajlarından bir tanesi 4 veya 5 renkli bir işin tek bir LED UV lamba ile kurutulmasından hemen sonra aynı geçişte üzerine dispersiyon lak basılarak kabul edilebilir sonuçlar alınmaktadır. Sunumlarda bu açıkça görüldü. Yani bugün ticari baskıcılar ama çok yakın gelecekte ambalaj baskıcıları LED UV sistem ile maksimum verim sağlayacaklar.”

kba_UV_conferenceKatılımcılara da sorduk

Etkinliği yakından izleyen üç matbaa Ege Basım,Gülmat ve Kombassan Matbaalarından gelen Sedat Güven, Servet Gülseven ve Burhan Budak’ın etkinlik ve Uv hakkındaki görüşleri ise şöyleydi:

LED UV Türkiye’de henüz henüz yerleşen bir baskı türü. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Sizin bu yönde bir yatırım planınız var mı?

Sedat Güven: Siz bu yazıyı hazırlarken maalesef ülkemizde hükümet dahi kurulmamış. Bu ortamda yatırım yapmak hiç akıl kârı değil. Ama bazen üretici firmalarda bu ortamlarda öyle cazip olanaklar sunuyorlar ki tamam! demek durumunda kalıyoruz. Tabii ki böyle cazip bir olanak olursa her zaman yatırım yaparım. LED UV Türkiye’de henüz henüz yerleşen bir baskı türü. Yeni yerleşecek ama sağlam yerleşecek bir baskı türü. Hele hele gıdayla ilgili sıkıntıları çözerlerse… Tabi bu arada UV baskı makinaları olanlar da ya daha fazla elektrik faturası ödeyip devam edecekler ya da makinada revizyona gidip LED UV’ye dönecekler. Ticari matbalar da yatırım yapacaklar 100% LED UV makinalar alacak.

Servet Gülseven: Bursa’da iyi bir planlama ve araştırma yapılırsa neden olmasın? Tabiî ki fiyatları alıyoruz, değerlendireceğiz.

Burhan Budak: Yenilikleri hemen işletmelerimize uygulamamızda fayda olmaktadır. Sonuçta dünyada kabul görmüş bir yenilik. Geciktikçe fırsatlar kaçmaktadır.

Yatırımlarımızda UV makinelerden hep uzak durduk, UV lakı bile ayrı makinelerde yapmayı tercih ettik, fakat hem UV’li baskı hem de UV baskının tek makinede yapılması gayet olumludur ve bu etkinlikte tüm soru işaretleri çözüm bulmuştur.

Fakat gerek mürekkep gerekse UV lak malzemelerinde tedarik anlamında şu an için kısıtlıdır, üreticilerin çoğalması gerekmektedir. Türkiye şartlarından kaynaklanan sebeplerden dolayı son 6 ayda işlerde çok düşüşler olmuştur, yatırım planlarımız beklemeye alınmıştır.

Niçin UV baskı? Yeni bir baskı trendi midir yoksa ihtiyaçların getirdiği bir baskı yöntemi midir?

Sedat Güven: Ülkemizde en büyük dış cari açığı enerjiden veriyoruz. Yani dışarı parayı en çok petrole ve doğalgaza harcıyoruz. Bizim ülkemizde enerji pahalı, biz kullandığımız enerjiyi azaltabilirsek hem ülke hem de firma olarak kazanırız. Tabi ki bu baskı trend mi ihtiyaç mı dersek kesinlikle ihtiyaç. Çünkü zaman ve enerji tasarrufu hayattaki en önemli kıstaslar. Matbaanın doğal gelişiminde de bu tür baskı teknikleri ve yenilikler çok olmuştur, olmaya da devam edecektir. İşin bu tarafından da baktık mı evet bir trend. Ama her trend de bir ihtiyaçtan doğar.

Servet Gülseven: Yeni bir trend değil zaten beklenen ve aranan bir baskı türüydü güneşe dayanıklı ve kalite olarak çok daha iyi olan bir baskı türü.

Burhan Budak: LED UV ile ilgili çok farklı makinelerde uygulamalar görme imkanı bulduk. Hem küçük ebat  hem de büyük ebat makinelerde birebir baskılara tanık olduk.

Karton, kuşe, 1.hamur, IML gibi çok farklı özelliklerdeki malzemelerde mükemmel baskı sonuçları alınmaktadır. Mürekkebin kağıt tarafından emilmesine fırsat vermeden LED UV ile kuruması baskıyı müthiş derecede canlandırmaktadır.

Yolma, arka verme ve benzeri gibi problemlere kesin çözüm olmaktadır. Standart makinelerde plastik, IML ya da folyo üzerine baskı yapma imkanı yoktur, makinenin UV donanımlı olması gerekmektedir. Özelliğe göre de her üniteden sonra da UV kurutma gerekir.

LED UV de ise 6 renkli bir baskıdan sonra tek bir lambanın yeterliği olduğunu görmüş olduk. Bu sistemin mevcut makinelere de uygulanabilmesi çok büyük bir fırsattır. LED lambanın mevcut UV lambaya göre daha uzun ömürlü olması (1500 saat – 20.000 saat), enerji tüketiminin çok az olması ve makinenin ısınmaması çok büyük avantajlardır.

Günümüzde grafik tasarım ve kutu dizaynı ile ilgili çok gelişme sağlanmıştır. Piyasalardaki ambalajlara çok katma değer katılmıştır. Bu makineler artık kaçınılmaz olmaktadır. Her geçen gün ihtiyaçlar değişmektedir, yatırımları buna göre planlamak gerekmektedir.

Son olarak etkinliğin tamamında ilginizi en çok çeken sunum hangisi oldu? Nedeni?

Sedat Güven: Etkinliğin aslında her dakikası çok muhteşemdi. Teknolojinin ne kadar çabuk ve nereden nereye geldiğini hayret verici bir şekilde bize izlettiler. Bu etkinliğin benim için farklı bir önemi daha vardı. 2 hafta önce LED UV baskı yapan Japon menşeli bir makinayı görmek için 5 gün Osaka’da bulunmuş ve uzun uzun orada bu teknolojinin detaylarını inceleme fırsatım olmuştu. Bu etkinlikte hem iki firmayı karşılaştırma hem de bilgilerimi daha pekiştirme fırsatım oldu. Her iki firmada da teknoloji aynı ama birisi bu işi sanayi için imal etmiş bir diğeri ofis makinası yapmış. Burada biz matbaa sahiplerinin gözden kaçırmaması gereken LED UV de makinalarının içine ısı ve toz gitmediği için hem ortam hem de makina çok temiz kalacak ve bakım masrafı inanılmaz derecede azalacak ve iş gücü çok yükselecek, tabi inanılmaz derecede bir enerji tasarufu. Dezevantajı yeni teknoloji olduğu için her malzemesi pahalı. Mürekkep, lambalar ve diğerleri. Ama şu anda yatırım yapmak istesem alacağım makinadır. Hele 4 ünitede baskı yaparken öbür ünitelerde kalıp değiştirip tek yüzlü işlerde nonstop çalışıp bir günde yüzlerce kalıp atmak ticari bir matbaa için tadından yenmez bir sistemdir.

Servet Gülseven: İlk önce KBA’ya ve Dereli Graphic’e çok teşekkür ederim bu güzel sunumları ve teknolojiyi bizimle buluşturduğu için.

Sabah 10’dan akşamın 5’ine kadar RA105PRO 6+LTTL altı renkli ve çift lak üniteli ambalaj makinesi, RA106-5+L yüksek sürat (20.000 Tabaka/saat) ticari baskı makinesi ,RA 106-6+L hem LED UV hem HR-UV hem de UV baskı yapabilen çok yünlü ambalaj makinesi ve soğuk yaldız tertibatı Micro Foil, RA75-5+L LED UV ile baskı yapan ufak ebat makinesi ,RA106-8SW4+L LED-UV li dört ön, dört arka ve sonunda lak üniteli ticari ve ambalaj baskı makinesi  ve RA RDC rotasyon kesim makinesinin sunumlarını pür dikkat izledim. Bunların içlerinde  8+ UV lak makinesi en ilgimi çeken oldu. Hızı, kalitesi 145 cm bir makinanın 17 bin süratle çalışması ve 70 gram kağıda baskı yapması mükemmeldi. Ayrıca soğuk yaldızla 70 x 100 makinanın aynı yerden çıkması olağan üstü bir şeydi yapanların ellerine sağlık.

Burhan Budak: Öncelikle KBA firmasına ve Türkiye temsilcisi Dereli Graphic firmasına böyle bir etkinliği düzenleyip davet ettikleri için teşekkürlerimizi sunarız. Her zaman olduğu gibi KBA tüm yeniliklere öncülük etmiştir ve bunu kullanıcılarla müşterileriyle paylaşmıştır.

Bu etkinlikte çok farklı dizayn edilmiş makineler ve çok farklı donanımlı makineler görme fırsatını bulduk. Daha önce KBA ‘da olmayan makinelerin de üretileceğinin bilgisini almış olduk.

Fabrikamızdaki mevcut sistem büyük ebat olduğu için daha çok büyük ebatlı makineler ilgimi çekti açıkcası. Ama 70 x 100’deki yenilikler de mükemmeldi.

Makine baskı hızlarındaki müthiş artış 18 bin ilâ 20 bin tabaka/saat olması ve gerçekten de bu hızlarla her türlü malzeme ile baskıya devam edilebiliyor olması çok büyük bir yeniliktir.

Ayrıca ofset mantığı ile folyo baskısı mükemmel bir yeniliktir. Her türlü malzemeye folyo basılabilmesi ve bunu tramlı olarak bile basabilmek çok büyük bir artıdır, işlerimize çok katma değer sağlayacaktır. Bu konudaki yatırımı hemen yapmak isteriz.

Kalıp değiştirmedeki yenilikler, işten işe geçerkenki zaman kayıplarının ortadan kaldırılması, farklı lak çeşitlerini çok hızlı bir şekilde geçiş yaparak basabilmek gibi yenilikler kesinlikle göz ardı edilemez.

Blanket kazanının otomatik olarak yıkanırken tüm ünitelerin kalıplarının otomatik olarak değiştirilmesi ve baskıya girilmesindeki kolaylıklar çok büyük yeniliklerdir.

Baskı yapılmayan ünitelerin devre dışı kalması, istenildiğinde devreye alınması enerji ve makine ömrünün uzamasına çok büyük etkisi olmaktadır.

Bütün bunlar gün sonundaki elde ettiğimiz baskı miktarına çok büyük artış sağlamaktadır.

Yeni makineler artık standart olarak tek tip üretilmiyor, müşterinin isteğine göre iş yapısına göre dizayn edilip müşterinin tam performans alması sağlanıyor.

Bunu da fabrika içerisindeki satılmış ve montajları devam eden örneklerden anlıyoruz.

Toparlayacak olursak ilgimizi çekmeyen bir sunum olmamıştır, hepsi takdire şayan yeniliklerdir.

The post KBA’da LED-UV & Geleneksel UV Konferansı Yapıldı appeared first on Matbaa Teknik.

Komori Yeni Demo Merkezi’nin Açtı

$
0
0

KGC_13_10_15-(31)Üç gün boyunca Avrupa’nın değişik ülkelerinden gelen 500’den fazla ziyaretçi Utrecht’te bulunan yeni Komori Graphic Center açılış seremonisine iştirak etti.

Komori Türkiye Temsilcisi Aras Grup Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Araz ve Genel Müdür Hamdi Kaymak, 100ncü Matbaacılar Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Kareks Matbaacılık sahibi Abit Karakaş ve Ankara’dan Mozaik Reklam sahibi Tamer Ardıç ile matbaa&teknik dergisini Utrecht’de ağırladılar.

Kurdele kesimini bölge belediye başkanı Jan Van Zanen ile yapmak üzere Tokyo’dan gelen Komori Corporation COO ve Başkanı Satoshi Mochida, açılış konuşmasında Komori’nin geleceğin baskısında kendine olan güveni vurguladı ve dijital ve ofset teknolojilerinin birleşmesinin ve bunun şirketi adına önemine ve bu oryantasyonun baskı pazarına sunduğu çeşitlendirme imkanlarına dikkat çekti.

“Komori özel bir ofset baskı makinesi üreticisi olmakla birlikte Baskı Mühendislik Çözümleri Sağlayıcısı olma yönünde değişiyor. Ve müşterilerinin yeni sayfalar açması için çözümler geliştirme misyonunu inanıyor.”

Komori Corporation COO ve Başkanı Satoshi Mochida

Baskı sektörü çok hızlı bir değişim içinde diyen Mochida, bununla birlikte “Komori’nin Kando filozifisi ile yenilikleri dinleyerek ve pazara adapte olarak ve pazarın ihtiyaçlarını anlayarak kendi kullanıcılarının hedef ve beklentilerine odaklanmış olarak onlara her zaman refakat ettiğini”, söyledi.

Güçlü Ar-Ge faaliyetlerine sahip olan Komori dünyanın lider tedarikçileri ile işbinrliği içindedir, diyor Mochida ve ekliyor: “Komori Avrupa’da sadece ikinci büyük tabaka beslemeli ofset tedarkçisi değildir. Ayrıca düşük enerjili kürlemede kendi teknolojisi olan H-UV ile şimdi bobbin beslemeli ofsete de yönelmektedir.  Yeni Komori şirket yaklaşımı Komori’nin genişletilmiş ürün portföyünü yansıtmaktadır. Ki buna yeni alanlarımız olan dijital baskı, basılı elketronikler, güvenlik baskısı, sonlandırma, K-Supplies (anahtar tedarikçiler) ve KomoriKare servisi bu portföyü oluşturmaktadır.”

Açılış seremonisinde dört farklı baskı makinesi üzerinde konvansiyonel, UV ve H/UV uygulamalarından oluşan baskılar da gerçekleştirildi. H-UV’de son beş yılda 150’si Avrupa’da olmak üzere toplam 650 siparişe ulaştıklarını söyleyen Başkan Mochide, bu sebeple demo merkezi için de  8 renkli çevirmeli GL-840P ve 5 renk + lak GL-540 ve lak üniteli GX-640  ve yine lak üniteli LS-529 modellerini seçtiklerini anlattı.

KGC_13_10_15-(7)

3 gün süren açılış etkinliği boyunca herg ün farklı ülkelerden gelen ziyaretçiler için yapılan demoların yanı sıra lobide kurulan standlarda da Avrupalı Komori kullanıcıları için tavsiye edilen tedarikçiler hazır bulundu. K-Suppiles olarak sunulan tedarikçiler şunlardı: Apex, Baldwin, Böttcher, Continental, Draabe, Eltosch Grafix, Kodak, Printgraph, Prisco, Schmid Rhyner, Technotrans, Toyo, Tresu ve Westland.

Komori’nin Avrupa’ya olan inancı ve duyduğu güven

Açılış sonrası görüştüğümüz Bölge Satış Yönetici Tony Carter ise yeni demo merkezine ilişkin olarak Bu, merkez Komori’nin Avrupa pazarına olan inancını gösteriyor. Ayrıca grafik sektöründeki geleceği için de umut veriyor. Biz de gelecek için inandığımız şeylere yatırım yapıyoruz. Bu pazara inanıyoruz, 1984’ten beri bu pazardayız. Komori’nin uzun bir geçmişi var, bu da gösterdiğimiz ve süren gelişimimizi pekiştiriyor” diyor:

KGC_13_10_15-(68)Yeniliklerimiz var

“Avrupa çok büyük bir ihracat pazarı… Toplam ciromuzun %25’ini teşkil ediyor. Dolayısıyla çok büyük önem taşıyor. Çok fazla sayıda müşteriyle ortaklıklarımız var. Bunların arasında çok küçük firmalar da var, çok büyük ambalaj firmaları da var. Çok iyi bir gelecek görüyoruz ayrıca geliştirmelerimizle birlikte, örneğin çok büyük bir başarı yakalayan H-UV ile yakın zamanda H-UV webi tanıtacağımızı duyurduk. Japonya’da bunlardan 12 adet bulunuyor. Bu, H-UV tabaka beslemeli baskı makinelerimizin daha da geliştirilmiş versiyonu. Herkes Konica Minolta ve Landa ile olan ortaklığımızdan haberdar. Burasının önümüzdeki sene düzenlenecek olan drupa için kusursuz bir tesis olduğunu söyleyebilirim. Bu tesisin ayrıca Avrupa’da süren başarımızda payı var.”

Avrupa’daki büyük oyunculardan biriyiz

“Pazar yerindeki coğrafi değişiklikler pozisyonumuzun gelişmesini sağladı. Bu değişiklikler başkaları için olmasa da Komori’nin yararına oldu. Herkesin de bildiği gibi pazar 2007 yılındaki gibi değil, belki de asla o kadar iyi olamayacak. Ancak Komori, son iki ya da üç senedir cirosunu artırdı. Sonuç olarak Komori’nin pazar payının iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Rakamlara bakacak olursak birçok ülkede birinci ya da ikinci sırada bulunuyoruz. Dolayısıyla Komori’nin pazarda büyük oyunculardan biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Komori’nin güvenlik baskısında da bu iddiası bulunuyor. Normal işlerin dışında da yaptığımız birçok iş bulunuyor, birçok kişinin bundan haberi yok. Tüm bu işler mürekkep ve baskı altı malzemeyle ilgili…”

Türkiye’de sektör çok güçlü ve oldukça büyük bir durumda

“Türkiye’de sektör çok güçlü ve oldukça büyük bir durumda. Bu, hem iç pazar hem de ihracat pazarı için geçerli. Döviz kurundaki değişimler bu pazarı etkiliyor. Şöyle bir gerçek var; Türkiye’deki tüm acentelerimiz az makine satışı yapıyor. Ancak Türkiye ile ilgili geleceğe dair öngörülerimiz olumlu yönde. Birçok makine sattık, Türkiye’de birinci sıradaydık. Senede 40’tan fazla makine satıyorduk. Şu anda maalesef bu kadar çok satış yapamıyoruz ancak bence Türkiye sadece kısa dönemde bir etki altına girdi. Uzun dönemde gelişmemesi için bir sebep göremiyorum. Makineler eskiyor ve eskidikçe üretkenlikleri azalıyor ve rekabetteki etkileri de azalıyor. Bu tüm dünyada geçerli; makineler eskidikçe artık eski performanslarını gösteremiyorlar. Bu noktada sürekli yeni yatırım yapmak gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye’nin uzun dönemde olumlu bir konuma geçeceğini düşünüyorum.”

H-UV teknolojisini geliştiriyoruz

Ambalaj hala güçlü bir pazar konumunda çünkü perakende pazarı ya da herhangi başka bir pazardan daha çok büyüyor. Bu yalnızca baskılı tabaka kartonda değil, esnek ambalaj ve tüm diğer ambalaj çeşitlerinde de geçerli. Dolayısıyla bu pazar çok güçlü… Ayrıca pazarın dinamikleri de değişim gösteriyor. Artık insanlar daha çabuk üretmek istiyorlar. İşleri iki ya da üç geçiş yerine tek geçişte halletmek istiyorlar. Maliyetleri düşürmek için baskı uyguluyorlar.

H-UV teknolojisi de baskıcıların katma değer anlamında daha üretken olmalarında fayda sağladı. Önümüzdeki ay Avrupa’da H-UV webi tanıtacağız. Bu tip geliştirmeler üretime katkı sağlamak amacıyla sürekli devam ediyor. 30 bin süratle çalışacak olan yeni bobinden tabakaya web baskı makinelerimiz 30 tabaka sürate sahip H-UV makine sahibi olmak anlamına gelecek.

 Landa-Komori ortaklığı drupa’da ortaya çıkacak

“Önümüzdeki drupa’da Landa ile birlikte geliştirilen makinemizi tanıtıyor olacağız. Komori IS29 ismini taşıyor. Herkes şu anda 2016 yılında satmak için bir platform oluşturuyor, bu platform kesinlikle dijital teknoloji. Nano teknoloji ise Landa ile birlikte üzerinde çalıştığımız bir teknoloji. Bu teknoloji farklı pazarlara biraz daha değişik fırsatlar sunuyor olacak. Bu gelişmeler Komori’nin sunabileceği ürün portfolyosunu mürekkep ve baskı altı malzeme alanında genişletiyor. Bunlar Komori, Konica Minolta ve Landa için ayrıca distribütörlerimiz için de, iyi haberler…”

Dijital bazı durumlarda ticari baskıdan pay alıyor

“Bence dijitalle ilgili önemli olan şey şu; dijital baskı konvansiyonel ofseti tamamlayan bir teknoloji. Dijitalin ofsetin yerini alacağı fikri doğru değil, bunun asla olmayacağını düşünüyorum. Dijital, pazara daha önceden üretilemeyen şeylerin üretilmesi fırsatını sunuyor. Dijital bazı durumlarda ticari baskıdan pay alıyor. Ayrıca yeni pazarların doğmasını sağlıyor. Şunu söyleyebilirim; grafik sanatları pazarını geliştiriyor. Ek olarak; kesin bir şekilde Komori’yi de geliştirdiği söyleyebilirim çünkü ikili bir alternatif sunuyor. Başka alternatiflerin bunun yerini alıp alamayacağını ya da ikame edip edemeyeceğini zaman gösterecek. Başka herhangi bir rekabet durumunda da olduğu gibi yalnızca değişime uyum sağlayabilen devam edebiliyor. Müşterilerimiz ürünlerimizin verimliliğini ve maliyetini sorguluyor olacak. Konvansiyonel tabaka beslemeli baskı makinesi satıyorsanız, bunların tümü her zaman söz konusu oluyor. Son olarak söylemek isterim ki Türkiye’yi gelişen bir pazar olarak görüyoruz. Ortağımız olan Aras ürünlerimizi destekliyor. Burada yaptığımız yatırım ise Avrupa’nın büyüdüğünün bir göstergesi. Sunacağımız daha çok teknoloji var.”

Komori’yi Türkiye açısından değerlendirmesi için de Abit Karakaş’a görüşlerini sorduk. Karakaş, “Komori çok eski bir aile. Dünyada bizim bildiğimiz birkaç baskı makinesi üreticisinden sonra Türkiye’ye geldi ve şu anda bence onları hem teknoloji hem de verdiği hizmet olarak geçmiş durumda” diyor.

KGC_13_10_15-(37)“Özellikle Türkiye Temsilcisi Aras Grubun kendi yedek parça stoğunun büyüklüğü Komori kullanıcıları için en önemli artısı. Bir de Aras Grubun verdiği hizmetin yüksek kalitesi. Matbaacılığın ülkemizdeki en büyük sıkıntısı satış sonrası hizmet kalitesi ve hızı. Bu sebeple Komori’ye ve Aras Grubun sattığı diğer markalara güvenimiz tam. Özer selofan olarak Aras Grup’tan Türkiye’ye ilk gelen When Chuyan selofan makinesini biz aldık. Yeni yatırımlarımızda da Aras Grupla çalışmaya devam edeceğiz.” diyen Karakaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Makine almaya teşvik ediyor

“Komori’nin yeni demo merkezi muhteşem olmuş. Hollanda zaten lokasyon olarak çok kolay ulaşılabilen bir ülke. Günübirlik ziyaretler mümkün. İleri teknoloji ile ürettikleri makineleri sergiledikleri bu açılış toplantısında da harika şovlar yaptılar. Bütün bu gösteri o kadar başarılıydı ki baskı sonrasına odaklanmış olmamıza rağmen ben de dahi yeni makine yatırımı isteği uyandırdı.”

Geçmişe dönük sorumluluklarımız için Kareks Matbaacılık

“Ancak altını çizmeliyim ki Matbaacılık bizim için Baba Mesleğidir. 1960’dan bu yana Bab-ı Ali’de babamın başlattığı bir meslek. İlk yayınevci, ilk kaşeci gibi temeller üzerine inşa edilmiş bir alan olduğu için Kareks Matbaacılık bugünkü çalışmalarını sürdürüyor. Bizim şirketler gurubu olarak baskı sonrasında Özer Selofan, Kareks Matbaacılık ve gıda yatırımlarımız var. Kareks matbaacılıkta yirmi senedir beraber olduğumuz kurumsal çok az sayıda müşterimiz var. Onların dışında asli işimiz baskı sonrası olduğu için hiçbir yeni firmaya teklif vermiyoruz. Etik olarak prensip kararımız var. Müşterilerimizin rakibi olmayacağız ve mevcut az sayıdaki müşterilerimize hizmet vermeye devam edeceğiz. Bundan sonra da baskı sonrasına odaklanmaya ve bu alanda yatırım yapmaya devam edeceğiz.”

Matbaacılık hiçbir zaman bitmez

“Ancak altını çizmek lazım ki eskiden bizim Avrupa’yı örnek aldığımız gibi şimdilerde Avrupa bizi örnek almaya başladı. Yeni üretilen makinelerin ilk yatırımlarını Türkiye’deki matbaalar yapıyor. Bu gurur verici olmakla beraber Türk Basım Endüstrisinin de geldiği noktayı gösteren bir gelişme. Matbaacılık hiçbir zaman bitmez. Tıpkı gıda işinde olduğu gibi. Evet, matbu evrakların baskısında bir miktar azalma olabilir ama ambalaj sektörü hiçbir zaman bitmeyecek. Bu yüzden yeni ürünlere ve ar-ge’ye önem vermemiz gerekiyor. Bizim matbaacımızın en büyük hatası bu. Elbette ar-ge’ye yatırım yapan matbaalar var ama sayılarının artması lazım.”

En önemli görevimiz…

“Bugün Türkiye’de matbaacılık ve baskı sonrasında da bir tahsilat problemi var. Ama bundan daha da önemli olan sorunumuz eğitim ve eğitilmiş eleman bulma sıkıntımız. Meslek liselerinin, yeni açılan özel üniversitelerdeki matbaa bölümlerinin kapatılması bu problemin daha da büyümesine sebep oluyor. Personele patronlar olarak yatırım yapmalıyız. Çıraklarımızı akşam okullarına, çıraklık merkezlerine gönderip yetişmelerini sağlamak zorundayız. Yüksek teknolojiyi almak kadar o teknolojiyi kullanacak operatörleri de yetiştirmek en önemli görevimiz olmalı.”

The post Komori Yeni Demo Merkezi’nin Açtı appeared first on Matbaa Teknik.

Heidelberg Türkiye ‘den Dev Açılış Organizasyonu

$
0
0

DSC_0144Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci “Heidelberg’in ambalaj sektöründeki hedefinin gelişmekte olan ülkelerde faaliyetleri artırmak, ambalaj segmentlerine göre pazar payını genişletmek ve değişen ambalaj pazarı talep ve trendlerine çözümler sunmak” olduğunu söylüyor.

Heidelberg Türkiye tarafından gerçekleştirilen ve bugüne kadar dergimiz adına katıldığımız tüm Avrupa’daki etkinlikleri arkasında bırakan müthiş bir organizasyondu, Barem Ambalaj Karaman tesislerindeki açılış töreni. Aylar öncesinden başlayan hazırlıklar sonucu eksiksiz ve sorunsuz bir şekilde üç saati aşkın süren etkinlik hem ticari olarak hem de teknik bilgilendirme için eşsiz bir ortam sağladı.  Etkinlik için İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Bursa, Konya, Kütahya, Adana, İzmir ve Antalya’dan 70’i aşkın matbaacı Hedelberg’in konuğu olarak Karaman’a kadar geldiler. Matbaacıların yanı sıra şehrin askeri ve idari mülki amirleri ve Karaman Milletvekili Recep Şeker ve diğer davetliler ile 150’yi geçen konuk katıldı. Bunun yanı sıra IST, LinoSistem gibi tedarikçiler de standlarında ambalaj sektörü için sundukları ürünleri sergilediler.

DSC_0219İzmir, Tire ve Gaziantep’te bulunan iki fabrikasına ilave olarak bölgesel talepleri ve büyüyen pazarı gözönünde bulunduran Barem Ambalaj, üçüncü fabrikasını Karaman’da işletmeye almıştı. Barem Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Recep Taşyanar, “Artan  talep  üzerine 3ncü fabrikamızı, yüksek teknoloji ile donatarak ve sektörümüzde lider olma vizyonu ile %100 yerli sermaye ile Karaman Fabrikamızı hizmete açtık” dedi.

Taşyanar, Barem Ambalaj ve yeni fabrika yatırımı ile ilgili olarak şu bilgileri paylaştı: “Barem Ambalaj, 1999 yılından bu yana, ofset ambalaj sektöründe hizmet veren bir kuruluş. İzmir ve Gaziantep fabrikaları ile Türkiye´nin tamamına iş yapabilme kapasitesine sahip olan şirketimizin İzmir Tesisi, 20 bin m2 açık, 11 bin m2 kapalı alanıyla; 3 vardiya ve dışarıya bağlı kalmadan çalışabilme gücüne sahip tam entegre bir tesis. Gaziantep tesisimiz de aynı özelliklere sahip. 5 bin m2 kapalı alana sahip ve 190 kişilik bir istihdam sağlıyor. Bu iki tesisimize de ek olarak yeni yatırımımızı Karaman’a yaptık. Bugün itibariyle sektörde hem personel hem de makine parkuru açısından ve tabii ki ciro büyüklüğü açısından sektörün önde gelen firmaları arasında yer aldık. Sektörde lider olma yolunda ilerleyen şirketimiz, alanında uzmanlaşmış personeli ile yüksek teknolojiyle donatılmış üretim hattının gücünü kullanarak müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı ilke edinmiştir. Her defasında aynı kaliteyi sağlamayı ve zamanında ürün teslimatı yapmayı hedefliyoruz ve başarıyoruz. Sektördeki gücümüzü ve enerjimizi, müşterilerimizle beraber çalışanlarımızın deneyiminden alıyoruz. Takım ruhunu benimseyerek hizmetlerimize devam edeceğiz.” Taşyanar’ın hedefinde tesisleşme ve yatırımlara ara vermeden devam etmek de var. “En kısa süre içinde yeni makine yatırımları yapacağız” diyen Taşyanar, “Bir yıl sonra geldiğinizde bu fabrikayı tanıyamayacaksınız. Hem makine parkımızı hem de çalışan sayımızı daha da artıracağız”, diyerek sözlerini sürdürdü.

DSC_0471Karaman tesisleri için sipariş edilen ve kurulumu tamamlandıktan sonra açılışa vesile olan  Heidelberg Speedmaster XL 162-5+LX2, beş renkli ve lak üniteli ofset baskı makinesi, 121×162 cm maksimum baskı alanına sahip. 1,6 mm kalınlığa kadar baskı imkanı tanıyan makinenin baskı hızı ise saatte 15 bin tabaka. Barem Ambalaj’ın yeni makinesi, üretim sırasında renk ve register ölçümü sağlayan dahili spektrofotometrik ölçüm sistemine (Prinect Inpress Control) sahip. Baskı makinesinin hazırlık işlemi sırasında durdurulmasına ve referans tabakalarının ölçülmesi için baskı makinesinin dışında bir aparata ihtiyaç duymuyor ve üretim sırasında tam otomatik kalite kontrolü yapıyor. DSC_0063Ayrıca tüm kalıpların 2,5 dakikanın altında değişimini sağlayan Heidelberg’in en yeni Heidelberg Autoplate XL kalıp değişim sistemi de makine üzerinde mevcut. Taşyanar, “Basım işinde durmanın geriye doğru gitmek
DSC_0143olduğunu”,söylüyor. Bu yüzden dinamik kalabilmenin sürekli yeniliklere yatırım yaparak mümkün olacağını, anlatan Taşyanar, “Bu yeni makine yatırımlarının marka sahiplerini de etkilediğini ve teşvik ettiğini”, söyledi.
Açılış için ilk toplanma Konya’da sabah kahvaltısı için gerçekleşti. Diğer illerden gelen matbaacılar, kahvaltıda bir araya geldikten sonra Barem Ambalaj’ın Karaman Organize Sanayii Bölgesi’ndeki fabrikasına otobüslerle geçildi. Duanın ardından kurdele kesimi ile başlayan açılış yaklaşık 3 saat sürdü. Heidelberg Speedmaster XL 162-5+LX2 önünde hazırlanan sahneye önce Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci, çıktı. Ekinci, bu önemli toplantı için fabrikasının kapısını açık yüreklilikle tüm matbaacı dostlarına açan Taşyanar’a teşekkür ederek başladığı kısa konuşmasında “Heidelberg’in ambalaj sektöründeki hedefinin gelişmekte olan ülkelerde faaliyetleri artırmak, ambalaj segmentlerine göre pazar payını genişletmek ve değişen ambalaj pazarı talep ve trendlerine çözümler sunmak” olduğunu söyledi. Bu pazar için sürekli yenilik halinde bulunan Heidelberg’in üstün baskı özellikleri ve yükseltilmiş konfigürasyon imkanları ile en geniş çözüm portföyüne sahip olduğunun altını çizen Ekinci’nin ardından Heidelberg Türkiye Satış Müdürü Murat İleri, Ambalaj’da genel trendleri anlattı.


Heidelberg’in ambalaj pazarına bakışının yanı sıra pazarın büyüklüğüne dair rakamları ve marka sahipleri açısından hd_barem_12_15-(6)pazarın önemine dikkat çeken İleri’nin verdiği bilgilere göre dünya ambalaj pazarı son istatistiklere göre 512 milyar euro büyüklüğünde. Bu pazarın en büyük kısmını %39 ile Amerika kıtası oluştururken Avrupa ise %39 ile en büyük ikinci bölge. Toplam ambalaj üretiminin %45’inin basılı olduğunu söyleyen İleri, bunun da 230 milyar euroluk bir ambalaj baskı pazarı anlamına geldiğini söyledi. Ambalaj sektörünün %70’i gelişmiş ülkelerde üretilirken gelişmekte olan ülkelerde 2020 yılına kadar %38’lik bir büyüme bekleniyor. ASD’den alıntılan bilgilere göre Türkiye’de en fazla ambalaj firması İstanbul’da bulunuyor. Bin 881 firmaya ev sahipliği yapan İstanbul’u 234 firma ile İzmir takip ediyor. Diğer ambalaj üretimi yapılan iller ise firma sayısının çokluğuna göre sırasıyla Bursa, Ankara, Konya, Kocaeli, Adana, Gaziantep, Kayseri ve Manisa.

hd_barem_12_15-(2)Program, İleri’nin SM 145-162 baskı makinelerinin teknik detaylarını anlattığı sunumla devam ederken biri karton (kutu) diğeri kuşe (afiş) olmak üzere iki ayrı işin canlı baskısı gerçekleştirildi. Demoda en ilgi çekici olan kısım iki baskı arasındaki hızlı işten işe geçiş süresi oldu. Son olarak Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci ve Josef Moser, Recep Taşyanar ile bazı katılımcılara teşekkür plaketi vererek programı kapattılar.

hd_barem_12_15-(3)Uzun zamandır bu sayfalardan Türkiye’de basım endüstrisinin yeni bir yapılanma içinde olduğunu artık matbaacı tabirinin matbaa işini yapanları tarif etmeye yetmediğini, yazıyoruz. Yeni tanım ve guruplamanın en başında yer alan endüstriyel matbaalar ve ambalaj matbaaları kategorisinde yer alan Barem Ambalaj, %100 yerli sermaye ile sadece kendi geleceğine değil, ülkenin geleceğine de yatırım yapıyor. Oluşturduğu istihdam ve üretim imkanları ile Türk ekonomisine sağladığı katkı inkar edilemez olan Barem Ambalaj’ı Yönetim Kurulu Başkanı
’ın nezdinde hem yatırımları hem de pazarı doğru okuyarak yaptığı katkıdan dolayı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

The post Heidelberg Türkiye ‘den Dev Açılış Organizasyonu appeared first on Matbaa Teknik.


Her Yol Baskıya Çıkıyor

$
0
0

roland_pasifik_12_15-(3)manroland Satış Müdürü Adrian Powala: “Ticari ve yayın matbaasına negatif etkisi olan mobil cihazlar kutularının baskısı ile ambalaj sektörüne ek bir alan açıyor.”

manroland Satış Müdürü Adrian Powala, baskı endüstrisinin internet ve mobil cihazlardan dolayı etkilendiğini, kabul ediyor. Ancak Powala’ya göre bu durumun ambalaj matbaalarına bir katkısı var. Tüm bu mobil cihazların içine konacağı ambalajlar. Karton Ambalaj Sanayiicileri Derneği KASAD’ın geçtiğimiz ay teknoloji konuğu manroland ve Türkiye Temsilcisi Pasifik Mümessillik’ti. manroland’ın ambalaj matbaaları için özel olarak geliştirilen ofset baskı makinelerinin tanıtıldığı toplantıya manroland Satış Müdürü Adrian Powala, Pasifik Mümessillik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Okaygün, Genel Müdürü Serdar Tokel katıldılar. Roland 700 ve 900 serilerinin ve roland 700 evolution’un bilgilerinin paylaşıldığı Powal’ın sunumu sektörün genel değerlendirmesi ile başladı.

manroland sheetfed doğru yolda, inançlı ve istikrarlı

Yukarıda bahsettiğimiz ironik durum ile “Baskı İşinin” sonsuz ömrüne vurgu yapan Powala, 2012’de Langley Holding tarafından satın alınan şirketin tabaka bölümü yeni ismi ile manroland sheetfed şirketine dair bazı bilgileri paylaşarak sunumunu sürdürdü.

Langley Holding’in halka açık olmamasına rağmen düzenli olarak şeffaf bir biçimde tüm finansal rakamlarını düzenli olarak paylaştığını, söyleyen Şafak Okaygün, Yönetim Kurulu ve CEO’su Tony Langley’in matbaa pazarında var olmaya devam inancı içinde, kararlı ve bir yatırım şirketi olmaktan öte matbaa makineleri üreticisi olma algısına yönelik duruşunu vurguladı. Langley’in gelecek nesillerde de ofset baskı makinesi üretme amacında olduğu mesajını verdiğini söyleyen Okaygün, roland 700 evolution’un bu inancın ve kararlığın bir ürünü olduğunu ve bir diğer ispat noktasının da Almanya, Offenbach fabrikasındaki çalışanların %20’sinin sadece Ar-Ge departmanında bulunduğunu, anlattı.

roland_pasifik_12_15-(1)Powala’ın verdiği bilgilere göre manroland sheetfed şirketi 2015 yılının ilk yarısında 417 milyon euro ciro ve 38 milyon euro kâr elde etti. Langley Holding’in satın almasının hemen iki yıl sonrasında roland 700 evolution baskı makinesinin geliştirilmesi ise şirketin baskı işine verdiği önemin bir göstergesi. 2014 yılında ilk lansmanı yapılan evolution, 2015’te de Red Dots Awards’a layık görüldü.

manroland 700 evolution

Ambalaj baskısı için bir kilometre taşı olarak nitelendirilebilecek bu yeni baskı makinesi şu anda sınırlı sayıda ülkede çalışıyor. Bunun sebebi ise şirketin teknolojisine verdiği önem ve makine üzerindeki her türlü muhtemel probleme çok hızlı müdahale edebilmek imkânı sağlayabilmek. Şu ana kadar farklı ülkelerde ve yayın, ambalaj, ticari basım gibi farklı iş kollarında 35 ünite roland 700 evolution çalışıyor. Bu kullanıcılardan iki tanesi henüz test kullanıcı olmalarına rağmen şimdiden ikinci makineyi sipariş etmişler bile. Makine tam olarak drupa 2016’da global satışa açılacak. Pasifik Mümessillik yetkilileri roland kullanıcılarını bu yeni teknoloji ile tanıştırmak için 14ncü salonda C21 nolu standa bekliyor olacaklar.

manroland sheetfed şirketinin ambalaj baskıcıları için öne çıkan dört önemli ofset baskı makinesi var. roland 700 HiPrint, roland 900 HiPrint, roland 900 XXL ve roland evolution. Powal sunumunda bu dört makine ile ilgili bilgileri paylaştı. Ancak kişisel yorumumuz roland 700 evolution ve ProServis 360 hizmetinin öne çıktığı yönünde. Çünkü her iki çözüm de yenilikler ile geliyor.

evolution, 74×104 net baskı alanı ile geliyor. Farklı ölçüler de ileride bulunabilecek. Tek yön baskıda 18 bin çevirmeli moda ise 16 bin sürat ile çalışan evolution, QuickChange ile hızlı işten işe geçiş, çok kısa tirajlar için DirectDrive teknolojisi, makinenin besleme kısmında ve su beslemesinde yenilikler, yüksek tiraj için daha güçlü bir lak ünitesi, firenin azaltılmasına yönelik programlar ve daha az bakım gibi ilave değerler sunuyor. Bunun dışında inkjet baskı kafaları eklenmesi, indexing özelliği (işin kapladığı alan kadar yaldız kullanımı) içeren inline soğuk yaldız kaplayıcı, inline inspektör ile 2 puntoya kadar küçüklükteki bilgileri okuyabilme ve LED UV önerisi HiPrint’te de sunulan özellikler.

ProServis 360

Şirketin bir diğer yeniliği ise ProServis 360 yazılımı. Bu yazılım makineyi online kontrol etmek amacıyla kullanılıyor. Makinenin performansı kontrol altında tutuluyor. Planlanmamış arızaların önceden tespiti görevini üstleniyor. Bu servis yazılımına sahip olan matbaalar ilk 24 ayda önemli faydalara sahip oluyor. Powal’ın verdiği bilgilere göre bu faydalar şöyle sıralanıyor: İlk 24 ayda

4 kez makine verimlilik analizi (Top Analysis) yapılıyor. Bu analiz makinenin tüm kullanım bilgileri ve verimliliğini ölçüyor ve bunu matbaaya raporluyor.

5 kez uzaktan check up yapılıyor.

2 kez yerinde kontrol yapılıyor.

2 kez servis bakımı yapılıyor.

12 ay sonunda garanti sonu ziyareti ve 24 ay sonunda yolumuza nasıl devam edeceğiz ziyareti yapılıyor.

evolution’nın 6, 7 ve 8 renk konfigürasyonları şu anda üretiliyor. Powal, drupa 2016’da tüm konfigürasyonları karşılayacak durumda olacakları, söylüyor ve ekliyor: “ Ambalaj matbaalarının üretim biçimlerinin ve ürettikleri ambalajların ihtiyaçları nedeniyle her birinin farklı talepleri olabilir. Bu sebeple roland 700 evolution standart konfigürasyon yerine her ambalaj matbaasının kendi ihtiyacına göre özel talepler çerçevesinde üretiliyor.”

Karton Ambalaj Sanayiicileri Derneği KASAD’ın geçtiğimiz ay teknoloji konuğu manroland ve Türkiye Temsilcisi Pasifik Mümessillik’ti.

Karton Ambalaj Sanayiicileri Derneği KASAD’ın geçtiğimiz ay teknoloji konuğu manroland ve Türkiye Temsilcisi Pasifik Mümessillik’ti.

The post Her Yol Baskıya Çıkıyor appeared first on Matbaa Teknik.

drupa 2016 : Heidelberg Baskı Medyası Sektörünün Dijital Geleceğini Ortaya Koyuyor

$
0
0

01_Heidelberg_Button_Teaser“Akıllı matbaa”, entegre ve şebekeli matbaalara odaklanırken, “akıllı hizmetler” verimliliği ve kullanılabilirliği arttırıyor. ‘Akıllı işbirliği’ ise işbirliğinde yenilikçi yaklaşımları ele alıyor. Yapılan işbirlikleri sayesinde uzmanlıklar artıyor, gelişim süreçleri hızlanıyor. Heidelberg, drupa’da lider çözümlerini göstermek için ortaklarıyla birlikte çalışıyor.

Heidelberg Druckmaschinen AG (Heidelberg), drupa 2016 ticaret fuarında (Düsseldorf, 31 Mayıs’dan 10 Haziran 2016’ya kadar) baskı medyası sektörünün dijital geleceğini ‘tamamen akıllı’ sloganıyla ortaya koyacak. Vurgulanan mesaj matbaalarının etkinliklerini sürekli arttırmak ve son tüketicilerin global taleplerine cevap vermek için yapmaları gerekenlerin çok kolay olması. Örneğin matbaalar iş modellerinin nasıl dijitalleştirilebileceğini belirlemeli ve müşterileri bu sürece dahil etmeli. Giderek artan sayıda kişiselleşmiş baskı ürününün son derece esnek bir şekilde üretilmesi artık kendi içinde standart bir süreç haline geliyor. Matbaalar ileride dijital tedarik zincirine daha çok dahil olacaklar ve gönderim ve multimedya pazarlama gibi ek hizmetlere ilişkin olarak daha büyük beklentileri karşılamak durumunda kalacaklar.

drupa’daki Heidelberg sunumları dijitalleşmiş ve endüstriyel olarak organize olmuş matbaaları, geleceğin başarılı iş modelleri için hayati bir hedef olarak sunacak. “Ortaklarımızla çalışarak müşterilerimizin başarılı olmalarını sağlayacak, geleceğe hazır ürün ve hizmetler sunmak istiyoruz” diyen Harald Weimer şöyle anlatıyor: “Entegre olmuş ve bir ağa bağlanmış matbaaların sektörde ilerlemek isteyen şirketler için çok güzel birer örnek olacağına inanıyoruz. Otomasyonlu süreçler ve hizmetler sunarak müşterilerimize, rekabetçi basılı malzeme üretiminin gelecekte karşılaşacağı zorlukların üstesinden gelmelerinde yardımcı oluyoruz.”

“Sadece Akıllı” teması, Print Media Industry 4.0 ile birlikte gelen zorluklara şirketin yanıtı olarak görülebilir. Heidelberg çok özel faydalar sunuyor ve giderek daha kompleksleşen süreç ve teknolojilerle çalışmayı daha kolay hale getiriyor.

“Akıllı matbaa” entegre ve ağa bağlı matbaaların nasıl olacağını gösteriyor

03_Heidelberg_Smart_PrintshBirçok Heidelberg ürünü, süreçleri bir matbaa içinde entegre etmek ve otomatikleştirmek için zaten son derece uygun. Heidelberg’in Prinect baskı ve medya iş akışı, sistemler ve makine parkurları arasında entegre iletişimi mümkün kılıyor. Ofset ve dijital baskının akıllı entegrasyonuna odaklanıyor ve baskı alıcılarını da iş akışına dahil ediyor. Heidelberg, Prinect sayesinde müşterilerine paralelde ofset ve dijital teknoloji kullanma imkanı veriyor ve bunu kullanıcı dostu ve entegre bir sürece dayandırıyor. Ayrıca şirket sürekli olarak dijital baskı portföyünü genişletiyor. Bu alanda devam eden çalışmalarının bir parçası olarak Heidelberg ve Fujifilm ortaklaşa olarak drupa’da bir sunum yapacaklar ve endüstriyel ticari ve ambalaj baskısına yönelik yeni, son derece verimli inkjet-tabanlı dijital baskı sistemlerini sunacaklar.

“Prinect, matbaa içinde ve matbaa ile müşterileri arasında entegre iletişimin anahtarı” diyor Heidelberg Equipment Yönetim Kurulu üyesi Stephan Plenz. Bu entegrasyon, yeni Prinect Portalıyla destekleniyor ve böylece matbaalarla müşteriler arasındaki iletişim daha kolay ve daha şeffaf hale geliyor; yeni Prinect Web Shop ise matbaalara online trading için kolay bir yol sunuyor; Prinect dijital ön uç ise dijital baskı sistemlerini bir matbaaun genel iş akışına entegre etmek için kullanılıyor: “Bu sayede dijitalleşmiş ve ağa bağlanmış matbaaları gerçek hale getiriyoruz.”

Diğer bir deyişle, geleceğin “akıllı matbaası”nda, üretim süreci otomatik olacak, maliyetler optimize edilecek ve matbaalar makine kurulum süreçlerini kendileri gerçekleştirecek. Hatta artık matbaalar, müşterilerine üretim süreçlerine direkt erişme imkanı sunabilecek.

“Akıllı hizmetler” kullanılabilirliği ve verimliliği arttırıyor

Heidelberg’in hizmet sunumları ve tüketim malzemeleri – yani ‘akıllı hizmetler’-  bir matbaanın kesintisiz ve herhangi bir sorun olmadan çalışmasına imkan tanıyor. Matbaaların Prinect ve çeşitli uzaktan hizmet paketleri dolayısıyla açık arayüzleri var bu sayede günlük baskı üretimi ve hizmetler açısından ciddi avantajlar mevcut.

S0130114Bir baskı makinesi, bir hata olduğunda eCall kullanarak otomatik olarak Heidelberg’deki hizmet ekibiyle bağlantıya geçebiliyor. Uzaktan hizmet yapısı sayesinde servis mühendisleri açık arayüz mimarisi sayesinde müşterinin sistemlerine uzaktan erişebiliyor ve desteği hızlı bir şekilde sağlıyor. Uzaktan İzleme hizmeti ise makinenin, durma aşamasına gelmeden hizmet ekibinin haber almasını sağlar. Müşteriler, aralarında çevresel baskı üretimine yönelik Saphira Eco ürün serisi, LE UV baskısı ürünleri, gıda ambalajlarına yönelik Saphira Low Migration ürünleri ve Speedmaster Anicolor baskı makineleri ile kullanıma yönelik tüketim malzemelerinin de olduğu kapsamlı Heidelberg Saphira tüketim malzemelerinden dilediklerini seçebilirler.

“Akıllı işbirliği” işbirliğinde yenilikçi yaklaşımların adı

Heidelberg ve müşterileri arasında gerçekleştirilen işbirliği kapsamında yeni dijital yaklaşımlar da geliştiriliyor. İlk örnek, yeni Heidelberg Online Shop üzerinden e-ticaret kullanımı. Müşteriler bir sonraki adımda Heidelberg websitesine giriş yapabilecekler ve makinelerinin nasıl işlediğini görebilecekler. Bu da yazılım, hizmetler ve tüketim malzemeleri alanında yeni bir satış platformu anlamına geliyor.

Heidelberg Performance Benchmark ise müşterilerine, kendi performanslarını anonim diğer verilerle karşılaştırabilme imkanı sunuyor. Bu sayede verimlilikleri ve performansları hakkında çok önemli bilgiler elde edebiliyor ve gerekli sonuçları çıkarabiliyorlar. Makine ve baskı odası performans verisine erişimi olduğu için Heidelberg, Performance Plus’u müşterilerine performanslarını arttıracak özel teklifler yapmanın bir yolu olarak da kullanıyor.

İşbirliği sistemi uzmanlığı arttırıyor ve gelişimi hızlandırıyor- Heidelberg, Düsseldorf ve Wiesloch-Walldorf’da önder çözümlerini sergilemek üzere drupa’da ortaklarıyla güçlerini birleştiriyor

Heidelberg öncelikle yaptığı işbirliklerinden ciddi şekilde faydalanıyor. Baskı sektörüne yönelik dijital çözümler açısından Heidelberg, Ricoh ve Fujifilm gibi işbirliği ortakları sayesinde sunduğu hizmet seçeneklerini arttırıyor ve müşteri gerekliliklerini ek etkinlik ve hızla karşılıyor. Şirket uzmanlığını ortaklarının uzmanlıklarıyla birleştirerek tek bir entegre sistem meydana getiriyor. Aynı durum, daha fazla piyasa segmentine giriş için dizayn edilen Masterworks ve Polar ile yapılan baskı sonrası ortaklıkları için de geçerli.

Heidelberg, drupa ticaret fuarı sırasında müşterilerine baskı sektörünün dijital geleceği hakkında kapsamlı bir sunum yapacak. Salon 1’deki standında ortaklarıyla birlikte ‘sadece akıllı’ sloganıyla ticaret ve ambalaj baskısına yönelik entegre iş modellerini sergileyecek. Özellikle ofset ve dijital baskıda yenilikler, baskı öncesi, sonlandırma, iş akışı ve ilgili hizmetler ve tüketim malzemelerine odaklanılacak.

Bu arada Wiesloch-Waldorf’daki ticari fuar faaliyetleri geniş Heidelberg porfoyüne odaklanacak. Özellikle en son yeniliklerden faydalanmak isteyen ama aynı zamanda verimlilik, otomasyon ve kapasite gereklilikleri açısından çeşitli ihtiyaçları olan müşterilere yardımcı olunacak.

The post drupa 2016 : Heidelberg Baskı Medyası Sektörünün Dijital Geleceğini Ortaya Koyuyor appeared first on Matbaa Teknik.

Furkan Ofset 30ncu Yılını Kutluyor

$
0
0

furkan_04_16-(1)1986 yılında Bursa Tahtakale’de başlayan 30 yıllık başarı hikâyesi bugün Bursa Osmangazi’de soluklanan ve sadece Bursa’nın değil tüm ülkenin tanıdığı bir marka isim ile sürüyor. Bursa’nın lider matbaalarından Furkan Ofset 30ncu yılını kutluyor.

30ncu yıl dolayısıyla yapılan basın bildirisinde “Furkan Ofset, 30. Yılını kutladığı bugün, tecrübesiyle sektörün lokomotifi ve uluslararası akreditasyonlarıyla da ülkemizin dışa açılan pencerelerinden birisi olmuştur. Sektöründe kalite belgesine sahip olan ilk firmadır. Fogra, VDM, ISO 9001 VE 12647 sahibidir” denildi. Furkan Ofset 30ncu yıl coşkusunu şu cümlelerle paylaştı:

Tam otomasyon yatırımı

“Teknolojiye yatırımlarıyla da daima öncü olan Furkan Ofset, üretim esnasında Qualitronic, Axiss Control, İntellitrax ve i-won gibi son teknoloji enstrümanlarla parametreleri tek tek ölçerek en üst kalite standartlarını uygulamaktadır.

Bu kalite gelişmişliğinin yanında ülkemizde alanında en hızlı makine parkuruna sahip firmamız, saatte 18 bin baskı hızına ve tek bantta harman- 3 ağız kesim ve saatte 4 bin kapak takma kapasitesine sahiptir.

İstenen Rengi üretmede %100 başarı çıtasını yakalayan firmamız, renkleri doğru okumamızı ve görmemizi sağlayan ekranları, sahip olduğu birebir prova makinesi ve insan müdahalesi olmaksızın kusursuz renk yakalama özelliğine sahip baskı makineleriyle müşterilerimizi iş takibi ve onay zahmetinden de kurtarmıştır.”

Güçlü ve gelişen bir parkur

“Furkan Ofset, güçlü makine parkuru ve teknolojik imkânlarını eğitimli ve kalifiye personeliyle desteklemektedir. Baskı öncesi (grafik tasarım), baskı ve baskı sonrası çalışanlarımız kendi alanlarında sektörün söz sahibi isimleridir.

Satış sonrası hizmetleriyle her zaman müşterilerine güven veren firmamız, garantili üretim anlayışı ve çözüm odaklı yaklaşımıyla kurumsal gelişimini devam ettirmektedir.

Sektöründeki gelişmeleri yakından takip eden Furkan Ofset, dijital baskıda da yatırımlarına hız vermiştir. Ayrıca bünyesinde barındırdığı grup şirketleriyle reklam ajansı, renk ayırımı, grafik tasarım, sublimasyon – transfer baskı ve ambalaj hizmetleri de vermektedir.”

Furkan Ofset, tüm bu inovatif çalışmaları yaparken doğa bilinciyle hareket ederek geri dönüşümlü malzemeler kullanıp, kimyasalsız kalıp ile alkolsüz baskı yapmaktadır.”

Gelişim sürecek

“Yüzünü daima geleceğe dönen şirketimiz, asla bitmeyecek düş ve hedefleriyle her zaman daha iyiye gelişimini sürdürecektir” diyerek gelecek vizyonunu çizen Furkan Ofset ailesinin biz de MATBAA&TEKNİK olarak Murat Eryağan ile başlayan başarı hikâyesinde daha nice 30 yıllara ulaşması dileğiyle tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

#FURKANOFSET #ofset #matbaa #baski #30uncuyil #30yil #Furkan #murateryagan

The post Furkan Ofset 30ncu Yılını Kutluyor appeared first on Matbaa Teknik.

Pasifik Mümessillik @ drupa 2016

$
0
0

Serdar Tokel: “drupa fuarında 2 Haziran 2016 tarihinde saat 17:00’de Man Roland Sheetfed standında KASAD üyelerine özel sunum yapılacaktır. Değerli Müşterilerimizin bu tarihi ajandalarına not etmelerini hatırlatırız. Man Roland Sheetfed standında sizleri bekliyoruz.”

Pasifik Mümessillik Genel Müdürü Serdar Tokel’in, drupa 2016’ya ilişkin görüşleri şöyle:

drupa 2016 fuarı Türkiye pazarı ve şirketiniz için ne ifade etmektedir? Basım endüstrimize nasıl bir katkı yapmasını umuyorsunuz?

“drupa 2016 fuarı öncesi makroekonomik göstergelerin spekülatif yatırımlar yerine, işe yatırımın zorunlu olduğunu ispatladığı bir dönemden geçiyoruz. Gelişmiş devlet ekonomilerinin büyüme oranlarında az da olsa yaşanan artışlar, ekonomilerindeki durgunluk ve özellikle iş gücü maliyetlerinin yüksek seviyelerde olması Türk matbaacılık sektörü için genel bir fırsatlar bütününü beraberinde getiriyor. Ayrıca Türk Cumhuriyetleri ve komşu ülkelerdeki geniş baskı pazarları da Türk matbaacılığının deneyimi ve bilgi seviyesi sayesinde dikkat çeken önemli hedefler haline gelmektedir.

Bütün bu verilerin ışığında geniş bir katılımcı ve ziyaretçinin gelmesi beklendiği drupa 2016 fuarı’nda Pasifik Mümessillik, son teknoloji ürünü web baskı makinaları, baskı sonrası makine ve ekipmanları ziyaretçilere sunma imkanı bulacaktır Baskı tirajlarının düşmüş olması ve buna bağlı olarak iş teslim sürelerinin kısalması, matbaacıların baskı işlerini zamanında ve kısa sürede yetiştirmelerini zorunlu kılmaktadır.”

Temsilcilikleriniz de göz önünde bulundurulduğunda bu fuarda ön plana çıkan konu/konular ne olacaktır, yorumunuzu öğrenebilir miyiz?

“Pasifik Mümessillik A.Ş. olarak drupa 2016 fuarında tabaka ofsette MAN Roland ve web baskıda Man Roland – DCOS / Tensor, baskı sonrası sistemlerde Müller Martini, GUK, Eurofold katlama, Hörauf kapak taslama makinaları, RIMA System web çıkış sistemleri, Esko ve Duplo firması ile birlikte üstün kalite ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışımız çerçevesinde; müşterilerimize yapacakları yatırımlarda profesyonel çözümler konusunda hizmet vereceğiz. Pasifik Mümessillik A.Ş.’nin baskı sektöründe tabaka ve web baskı makinaları ve baskı sonrası sistemlerinde yapmış olduğu müşteri odaklı projeler ile sektördeki deneyimi ve yetkinliği tartışılmaz bir konudur. Kuruluşundan itibaren alanında dünyanın önde gelen markalarının Türkiye mümessilliğini yürütmektedir.

Kendi alanlarında uzman Satış ve teknik servis ekibimiz ile müşterilerimiz en iyi hizmeti vermeyi hedefledik ve bu yoldan sapmadan devam edeceğiz.”

drupa fuarları bu yıldan itibaren üç yıllık periyoda giriyor. Fuar aralığının düşürülmesini nasıl değerlendirirsiniz? Türk Basım endüstrisine yansıması nasıl olacaktır? Türkiye’deki fuarın da üç yılda bire indirgenmesi anlamına gelebilir mi?

“drupa fuarının 3 yıllık aralıklarla yapılmasını, teknolojinin hızlı değişimine bağlamak yerinde olacaktır. Teknolojinin hızı nedeniyle, ürünleri daha erken alıcılarla buluşturmak açısından yararlı bir gelişmedir. Diğer taraftan fuarlara katılmanın ciddi bir maliyet olduğunun da unutmamak gerekir. Bu nedenle firmaların maliyetler ve geri dönüş arasındaki ilişkiye dikkat etmeleri önem taşımaktadır. Eski yıllara kıyasla fuarların ürünü ön plana çıkartıp daha mütevazi standlar ve sunumlara doğru evrildiğini görüyoruz. Eski dönemlerin parıltısının kalmadığının söylemek çok haksız olmaz sanırız.

Fuar aralığının düşmesi Türkiye’deki fuarların yapılmasını olumsuz yönde etkileyebilir. Yurt dışında son teknolojinin daha sık aralıklarla sergilenmesi ve artan maliyetler firmaların üzerinde ciddi baskı oluşturmaktadır ve bu da Türkiye’de ilave bir fuar yapılması ihtiyacını da sorgulatmalıdır. Bu nedenle yurt dışı fuarlarının sıklaşması, yurt için fuarlarının azalmasına neden olabilir.”

Basım Endüstrisinin olimpiyadı olan bu fuarın kapsamının fonksiyonel baskı, çapraz medya, 3D baskı gibi başlıklarla zenginleştirilmesi bir odak kayması oluşturur mu yoksa faydalı mıdır, görüşünüz nedir?

“Fuarın kapsamının genişlemesini, işin doğası gereği bir zorunluluk olarak görüyoruz. Artık baskı deyince birçok başlık bir araya geliyor. Bu alıcıları aynı platformda buluşturmanın, birbiriyle ilintili çözümleri değerlendirme ve hedef kitleye tam olarak kapsama konusunda yarar sağlayacaktır.”

Dijital baskının bu tip uluslar arası organizasyonlarda konvansiyonelin önüne geçmesini nasıl değerlendirirsiniz?

“Başından beri Dijital baskı ve konvansiyonel baskının alternatif değil ama birbirini tamamlayan iki ayrı teknoloji olduğunu savunuyoruz. Ofset baskının ambalaj ve yayıncılıkta hala önemli bir ağırlığı olduğunu görüyoruz. Dijital baskının endüstrinin şu an için yükselen değeri olduğunu ve bu nedenle bu tip organizasyonlarda daha öne çıkmasını doğal buluyoruz. Konvansiyonel baskıda teknolojinin hız, maliyet ve esneklik konusunda hala gelişmeye açık unsurlar taşıdığını düşünüyoruz.”

drupa planınız nedir? Hangi standlarda hangi elemanlarınızla yer alacaksınız?

“Pasifik Mümessillik, drupa 2016’da işten işe geçişin son derece hızlı olduğu ve baskı sonrası çalışmaların işi sonlandırma anlamında hız ve kalite olarak büyük katkılar sağladığı entegre çözümleri sergileyecektir. drupa 2016 fuarının Türk matbaacılık sektörünün önümüzdeki dönemde yapacağı yatırımlara ışık tutacağını bilen Pasifik Mümessillik, müşteri odaklı ve matbaalara çözüm ortağı olma doğrultusundaki yaklaşımını fuarla daha da geliştirmeyi ve firmaların ihtiyaçları doğrultusundaki doğru yatırımları, doğru finansal yaklaşımlar altında yapması konusunda en uygun danışmanlık hizmetini sunmayı hedeflemektedir. Matbaacılar yatırımlarında mutlaka fizibilite yapmayı öğrenmeli ve bunu kullanmalı. Ülkemiz, orta ve uzun vadeli planlar yapmak için gerçekten güç bir ülke fakat iyi ve kötü tablolar göz önüne alınarak mutlaka bir plan çıkarılmalı, yapılan yatırım sadece günün koşullarında düşünülmemeli, geniş vadeye yayılmalıdır. Matbaacılar yatırım sürecinde birkaç unsura dikkat etmelidir. Bunlar, mevcut kapasitelerinin eski ve yetersiz olduğunda ya da hedeflenen potansiyel müşterileri portföylerine katacaklarına inandıklarında yatırım kararı almalılar.

Yatırım sırasında iyi araştırma yapıp, ihtiyaçlarını iyi belirleyip doğru ekipmanlara yönelmeliler.

Yatırımda, makine verimliliği ve kolay kullanım konusu dikkatle incelenmeli operasyonel maliyetler iyi hesaplanmalıdır.

Satıcı firmanın satış sonrası hizmetleri incelenmelidir.

Yatırımlarının gelecekte ikinci el makine piyasasında nasıl değerlendirebileceklerini göz önüne almalıdırlar.

Müşterilerinin gözünde imaj ve konumlarını yükseltecekleri dünya markalarını tercih etmeliler.

Buna göre, drupa 2016 Fuarı’nda ihtiyacınız olan her türlü bilgiyi vermek üzere Genel Müdürümüz Serdar Tokel, Genel Müdür Yardımcımız Emel Tepecik, Satış Sorumlusu Sedat Onar, Ankara bölge sorumlumuz Süleyman Dinçel tüm fuar boyunca, mümessili olduğumuz aşağıdaki firma stantlarında olacaktır.

MÜLLER MARTINI – HALL 2 A49 – 1 – 2

MANROLAND SHEETFED – HALL 14 C21

MANROLAND WEB SYSTEMS – HALL 14 C41 – 1 – 2

TENSOR INTERNATIONAL LLC – HALL 15 C50 – 2

GUK FALZMASCHINEN – HALL 6 A91

DUPLO – HALL 6 B61 -2 – 10

MULTIGRAF – HALL 6 A20

RIMA SYSTEM – HALL 14 C51

ESKO – HALL 8 A23

DCOS / TENSOR – HALL 16  D59

CMC Italia S.r.l – HALL 14 A70

HORAUF – HALL 14 A14

drupa fuarında 2 Haziran 2016 tarihinde saat 17:00’de Man Roland Sheetfed standında KASAD üyelerine özel sunum yapılacaktır. Değerli Müşterilerimizin bu tarihi ajandalarına not etmelerini hatırlatırız. Man Roland Sheetfed standında sizleri bekliyoruz.

Değerli katılımcılara, drupa 2016 fuarı öncesinde şirketimizin web sayfasını (http://www.pasifiktrading.com.tr) ziyaret etmelerini ve ilgilendikleri konuları seçerek, incelemelerini ve hazırlıklı olarak drupa 2016 fuarına katılmalarını öneriyoruz. Bizler tüm merak ettiklerinizi cevaplamak üzere standlarımızda hazır bulunacağız.”

#pasifik #pasifikmumessillik #drupa #drupa16 #manroland #mullermartini #tensor #guk #horauf #cmc

The post Pasifik Mümessillik @ drupa 2016 appeared first on Matbaa Teknik.

Heidelberg Türkiye’de ve Dünyada Büyümesini Sürdürüyor

$
0
0

Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci, Türkiye’den basın mensuplarının ve şirketin üst düzey yöneticilerinin katıldığı basın toplantısında gelişmeleri ve yaklaşan drupa 2016 fuarını değerlendirdi.

Heidelberg Türkiye İstanbul Merkezi’nde gerçekleşen toplantının ana başlıklarını şirketin 2015-2016 mali yılı değerlendirmesi, yenilenen yapısı ve drupa planları, oluşturdu. Konuşmasına baskı endüstrisinin genel durumunu özetleyerek başlayan Ekinci’nin verdiği bilgiler ışığında, Global Baskı Üretim Hacminin yıllık 400 milyar Euro olduğu ve Heidelberger Druckmaschinen için baskı sonrası dışında kalan ulaşılabilir pazarlar değerlendirildiğinde ofset ve dijital baskı donanımlarının eşit oranda 2,3 milyar Euro, hizmetlerin 1 milyar Euro ve sarf malzemenin ise 8 milyar Euro olduğu, görülüyor.

Dijital büyüyor ofset küçülüyor

heidelberg_turkiyeHeidelberg tahminleri– 2015, industry statistics, PIRA, Jakkoo Pöyry, Primir (GAMIS), Global Insight araştırmalarını kaynak gösteren Ekinci, 2014 yılılnda 407 milyar Euro büyüklüğünde olan pazarın 2016’da 410, 2020’de ise 420 milyar euro’ya ulaşacağını, söylüyor ve bu hacim büyümesini sınıflandırıken dijital baskının %8 ile büyümeye en fazla katkı yapacak olan alan olduğunu onu %2,6 ile fleksonun takip edeceğini, ekliyor. Tabaka ofset, web ofset ve diğer baskı tekniklerinde ise bir gerileme ön görülüyor. En büyük gerileme %3,4 ile web ofsette olurken tabaka ofsetin gerilemesi ise takribi % 0,5 olarak tahmin ediliyor.

Globalde Heidelberg Rakamları

Heidelberg, baskı alanlarında tabaka ofset, dijital ve flekso alanlarını, hedefliyor diyen Ekinci, bir önceki mali yılda (1 Nisan 2014- 31 Mart 2015) 2 milyar 334 milyon Euro ciro elde eden Heidelberg’in 31 Mart 2016’da sona eren son mali yılda cirosunun 2 milyar 512 milyon Euro olarak gerçekleştiğini ve %8’lik bir artış elde ettiklerini, söylüyor. Heidelberg’in son mali yıla bakıldığında en çok satış gerçekleştirdiği bölgenin %39 ile Avrupa, Afrika ve Orta Doğu olduğu görülüyor. Türkiye’nin de dahil olduğu Doğu Avrupa pazarı ise %12 ile geçen yılın satış sıralamasında 4ncü sırada olduğu görülüyor. Ekinci, 200 bin aile şirketinden 15 bin endüstriyel şirkete evrilen endüstrinin değişimine de dikkat çekiyor.

Geçtiğimiz yılın satış rakamları

Sunumunda global değerlendirmenin ardından Heidelberg Türkiye hakkındaki rakam ve bilgilere de yer veren Ekinci son mali yılda Heidelberg’in 50 ünite ofset baskı makinesi satışı yaptığını, söylüyor. Toplam 8 konfigürasyonda toplanan bu 50 ünite ofset baskı makinesinin üst düzey konfigürasyonu ve 70×100 ve daha geniş ebatlar olması da endüstriyel şirketlere evrilmenin ve ambalajın ve özellikle IML’in yükselişine işaret ediyor. Heidelberg Türkiye bu geçen mali yıl içinde ofsetin dışında 9 dijital baskı sistemi (öncekilerle birlikte toplamda 20’yi geçtiği görülüyor) 13 farklı baskı sonrası ekipmanı, beş adet farklı ebatlarda CtP ve bir adet Gallus flekso ve iki adet Prinect Image Control Ölçüm Sistemi satışı ile tamamladı. Bu satış rakamları içinde ikinci el makine satışları bulunmuyor. Dikkat çeken bir diğer nokta ise özellikle ofset baskı makinelerinde Ankara’da hiç satış olmaması. Sorumuz üzerine Ekinci, bu durumu Ankara’daki ağırlıklı devlet satın almaları ve Ankaralı matbaacıların ikinci el tercihleri sonucu olduğunu ve İstanbul ve özellikle İzmir’deki ambalaj ve IML matbaalarının yeni teknolojiye yatırım yaparak yüksek kaliteli üretime daha fazla odaklanmaları sonucunda gerçekleştiğini, söylüyor.

Türkiye Pazarı ve Heidelberg

Son mali yılı bu şık satış tablosu ile kapatan Heidelberg’in yeni mali yıl için de iki ofset baskı (-ki bir tanesi Türkiye’de bir ilk olarak kurulacak – Speedmaster XL 106-8P3+LYYY-X0+CutStar) iki dijital baskı sistemi, 2 Prinect Image Control Ölçüm Sistemi, 6 baskı sonrası ekipmanı ve bir de CtP siparişi bulunuyor.

Ekinci’nin verdiği rakamlar ışığında Heidelberg Türkiye’nin 2016 yılı matbaa pazarında 70×100 ofsette %74, dijital baskıda %75, Kesim ve giyotinde %69, yeni CtP’de ise %42 Pazar payı bulunuyor. Ekinci, perspektif olarak ihracatta sürekli bir artış gösteren IML işinin önümüzdeki 5 yıl içinde %50 ve yeni nesil otomasyon yazılım işinde ise %30 artış beklediklerini, küçük ve orta ölçekli matbaaların toner bazlı dijital baskı işine de yatırım yapmayı sürdüreceklerini öngörüyor.

 

Heidelberg Türkiye’deki Gelişme ve Yeni Görevlendirmeler

hei_ekipHeidelberg Türkiye, her hatırladığımızda rahmetle ve hasretle andığımız Satış Müdürü Ömer Meray’ın tam iki yıl önceki hepimizi çok üzen vefatı ve ardından iki yıla yayılan ve üst düzey satış ekibinden gelen ayrılıklar sonrası yeniden yapılandı ve güçlendirildi. Bu gelişmeler ışığında Makine satış ve ürün yönetimi faaliyetlerinin başına Tolgahan Toskaya, Gallus Ürün ve Satış Müdürlüğü’ne Murat Sipahioğlu, Ege Bölge Satış Müdürlüğü’ne Ömür Pamuk ve İç Anadolu & Akdeniz Bölge Satış Müdürlüğü’ne Yasin Meral atanırken Beyhan Bulmuş, yeni dönemde Finansal Kontrolör olarak görev yapacak. Serhat Çelikkaleli, yeni dönemde Heidelberg Türkiye’nin İkinci El Makine Satış Müdürü, Zafer Şimşek İstanbul, Sarf Malzeme Bölge Satış Müdürü olarak atanırken Dijital baskı makine satış bölümünde başarılı bir yıl geçiren Ertan Taşkın Dijital Baskı Satış Müdürü pozisyonuna terfi etti. Servis Satış Yöneticisi Ceyda Berek ‘in bu mâli yıldaki başarılı performansı ile 20 yeni servis sözleşmesi sonucunda toplamda % 27’lik artışla 75 sözleşmeli müşteri rakamına ulaşıldı. Heidelberg Türkiye, bağlı olduğu Doğu Avrupa Bölgesi’nde Sarf Malzeme satışı ve Servis hizmetleri gelişiminde birincilik ödülü aldı.

Heidelberg Türkiye @drupa

Geçtiğimiz yıl yaşadığı global değişimi “Biz, bir yolculuk içerisindeyiz, Teknoloji odaklı bir şirketten müşteri odaklı bir şirkete dönüşüyoruz” diyerek açıklayan Ekinci, Heidelberg’in yeni logosunda da yer alan sarı (hizmetler), yeşil (sarf malzeme) ve mavi (ekipman) renklerle simgeledikleri ana alanların tam odağında da müşterinin yani matbaacının bulunduğunu anlatıyor. Heidelberg’in drupa 2016 mottosu “Simply Smart” Yani Basit Bir Şekilde Akıllı. Akıllı Matbaa, Akıllı Servis ve Akıllı İşbirliği başlıkları altında Heidelberg’in gelecek hedefi “Push the Stop”. Yani “Süreçleri bağımsız olarak çalıştırın. Sadece gerektiğinde müdahale edeceğiz.” Üretim sadece gerektiğinde durmak üzere tamamen otomasyona bağlı olacak.

 

Heidelberg’in 2016 drupa’sındaki en önemli şovu dijital baskı alanında olacak. Hatırlayacaksınız MATBAA&TEKNİK’in önceki sayılarında ve web sitemizde de okuduğunuz gibi” Heidelberg tüm dijital baskı sistemlerini “fire” ismi altında topladı. Bunlar arasında bilinen Linoprint’ler Versafire CP ve CV, Gallus etiket baskı makinesi Labelfire olarak adlandırıldı. 4D olarak adlandırılan ve 3 boyutlu objelere baskı yapmak için geliştirilen Jetmaster ise Omnifire adını aldı. Heidelberg’in en önemli sunumu ise Fujifilm ile birlikte geliştirilen ve dış tasarımında SM 106’dan esinlenen 70×100 tabakadan tabakaya dijital baskı sistemi “Primefire” olacak. Şu anda Beta test makineleri Almanya’da çalışan Primefire 2017’den itibaren ticari olarak pazara sunulacak. Primefire 170 – 440 gram arası kartonlara baskı yapmak ve karton ambalaj pazarının kısa tiraj ve özel (kişiselleştirme gibi) işlerini yapma imkanı sunmak üzere geliştirildi. Ticari matbaalar için Primefire ikinci adım olacak.

HTR_Basin_Toplantısı-12052016-51Heidelberg drupa 2016’da iş ortakları ile birlikte 1nci salonun tamamını kullanacak.

Salonda iş ortakları ile birlikte 22 farklı ekipman sergilenecek. Her gün her yarım saatte bir demo yapılacak. Türkiye’den gelen gruplar için Türkçe çeviri yapılabilecek. Heidelberg Türkiye 1 ve 7 Haziran tarihleri arasında Türkiye’den gelen matbaacıları akşam yemeğinde ağırlayacak. Tabii tüm bu Türkçe sunumla için önceden kayıt yaptırmak ve Heidelberg Türkiye ekibini bilgilendirmek gerekecek. Heidelberg Türkiye ekibi, Türk bayrak rozetleri ile bu büyük alanda rahatlıkla seçilebilir olacaklar.

HTR_Basin_Toplantısı-12052016-52

#heidelberg #heidelbergerdruckmaschinen #ofset #dijitalbaski #primefire #drupa #drupa16 #farukekinci #heidelbergturkiye

The post Heidelberg Türkiye’de ve Dünyada Büyümesini Sürdürüyor appeared first on Matbaa Teknik.

Doğru Çözümler için drupa 2016’da Bizimle Buluşun

$
0
0

Web ve Tabaka Ofset Baskısında ve baskı sonrasında yıllara dayanan deneyimi, bilgi birikimi, uzman satış ve servis kadrosu ve proje yönetimindeki titiz ve detaycı yapısıyla başarılara imza atan Pasifik Mümessillik, drupa 2016’da baskı ve baskı sonrasında temsilcisi olduğu firmalar ile birlikte Türk yatırımcısına doğru çözümleri sunmak için hazır olacaktır.

Serdar Tokel, Pasifik Mümessillik Genel müdürü

Tabaka Ofset Baskısında manroland sheetfed; Web ofset Teknolojilerinde manroland web, AH Tensor ve DCOS; baskı sonrasında Müller Martini, GUK, Multigraf, Hörauf kapak taslama, Rima web baskı makinesine bağlanan balyalama sistemi, CMC poşetleme ve kutu yapım makineleri; ESKO yazılım ve örnek ürün oluşturma ile kapak takmadan kişisel kitapçık oluşturmaya, tel dikiş, katlama , ağız kesim, üç ağız kesim, kartvizit kesim, pilyaj ve perforaj makinaları gibi geniş bir yelpazede ürün gamına sahip olan Duplo ile birlikte, sektörde gerek teknoloji gerekse satış sonrası destek ile olumlu imaja sahip olan temsilciliklerinin standlarında, yatırımcıların çok iyi bildiği çözüm üreten, müşteri odaklı, adil ve yapıcı yaklaşımı ile  yatırımcıların hizmetinde olacaktır.

 

Üretilen işlerin yapısında oluşan, daha az tirajlı ama daha kısa sürede teslim edilmesi gereken işlerin ağırlık kazanmasıyla birlikte, yatırımcılar daha kısa ön hazırlık evresine sahip, işten işe hızlı geçebilen, daha az sarf malzeme ihtiyacı duyan, bakım ve sürdürme maliyeti daha düşük, üretimde maliyet avantajı sağlayacak ürünlere yönelmeye başladılar.

Temsilcisi olduğumuz firmaların fuarda öne çıkacak olan sunumlarına ilişkin bilgi aşağıda özetlenmiştir:

roland-700-evolution2 

Manroland Sheetfed: drupa’da son yenilikleri tanıtacak

Sunumun merkezinde ROLAND 700 EVOLUTION bulunacak. Bu makine ile manroland global ofset baskı teknolojisinde standartları yükseltiyor. drupa’da ziyaretçiler Eş Zamanlı Kalıp Değiştirme (SPL) ile işten işe geçişte çok büyük hız kazanırken, Quick Start Plus ile zaman israfını ortadan kaldırmakta,  InlineFoiler ve  InlineCoating opsiyonları ile daha kısa sürede iş teslimi ve çevre dostu üretim mümkün olmaktadır.

 

manroland web systems GmbH : web offset baskıda öncü üretici

Manroland web systems, ticari, gazete ve dijital baskıda entegre çözümler üretmektedir. Ziyaretciler komple iş akışı ve Foldline ile endüstriyel dijital baskı alanında gelişmelere şahit olacaklar.Standa ticari, gazete ve otomasyon çözümleri ve servisleri yer alacaktır.

 

DCOS Baskıda üretkenlik

DCOS (Drive-Controls-Operator Systems) olarak baskı süreçlerinin üretkenliğinin artırılması üzerinde kazanılan uzmanlık ile çözümler sunulacaktır. DCOS dünya genelinde seçkin ve yetkin temsilciler ile çalışmaktadır.

 

AH Tensor International

Amerika’da çok önemli single width (tek en)  web ofset baskı makinesi üreticisi olup, Pasifik ile birlikte yıllardır büyük projeleri gerçekleştirmişlerdir. Proje yönetiminde Müşteri beklentilerinin ötesinde verimlilik ve etkinlik ile Türk yatırımcıları tarafından çok iyi bilinmektedir.

mm2_1Muller Martini Finishing 4.0 ile baskı sonlandırmasındaki tüm süreçleri entegre etmektedir.

Kısa ve uzun tirajlı dijital ve ofset baskıda yenilikçi çözümler baskı sonlandırmasında çok büyük talep görüyor. Müller Martini, drupa 2016’da sunumunu yapacağı Sonlandırma 4.0 ile sondan –sona kesintisiz iş akışının ve buna sağlayan makineler arası akıllı iletişimin öneminin altını çiziyor.

Sonlandırma 4.0 dijital ve ofset teknolojisi ile basılan ürünlerin sonlandırmasında en yenilikçi çözümler demektir ve akıllı otomasyon ve iletişim, tirajlar, ebat ve içerikte maksimum değişkenlik ve esneklik ile sondan sona kesintisiz iş süreci ile eş anlamlıdır. drupa 2016’da Müller Martini standını ziyaret eden katılımcılar, endüstriyel üretimde uzun ve çok kısa tirajlı işlerde, kendileri için  nasıl maliyet avantajı sağlayabileceklerini görecekler ve yüksek otomasyonlu baskı sonlandırmasındaki yeni iş modelleri ile tanışma fırsatı bulacaklar.

 

CMC Italia

Ürüne özgü kutulama ve etiketleme ile poşetleme makinelerinde uzman firmanın standında tüm yenilikleri görme imkanı olacaktır. Sektörün bu gelişen alanında CMC’nin yüksek teknoloji çözümlerinin çok etkileyici olacağına inanıyoruz.

 

DUPLO INTERNATIONAL : Drupa ‘da Teknolojiyi bir üst seviyeye taşıyor

Duplo International kapak takma makineleri, tel dikiş ve katlama, tabaka harman, kartvizit kesim pilyaj ve perforaj makinelerinde geniş bir ürün portföyüne sahiptir.

Otomasyonu yüksek iş akış programları ile tasarıdan sonlandırmaya kadar olan iş sürecinde maksimum verimlilik sağlamaktadır. Ziyaretçiler Duplo standında pek çok sürpriz ile karşılaşacaklar.

 

Multigraf @drupa 2016

Multigraf, katlama öncesi pilyaj ve katlama makinesi CF 375’in sunumu üzerinden geçen 5 yıldan sonra, yeni bir makineyi sunmaktan gurur duyuyor. Multigraf yenilikçi MULTIFINISHING ürün gamının sunacak. Ziyaretçiler  TOUCHLINE makinelerin hemen yanında hala önemli bir kullanıcısı bulunan standart katlama makinalarını da görecekler.

 

HÖRAUF: Mühendislik harikası

HÖRAUF grafik ve ambalaj endüstrisinde kapak taslama, klasör gibi yenilikçi makinelerin öncü üreticisidir. Kalite, yüksek dinamiklik ve kesinlik makinelerin en önemli özelliğidir.

 

RIMA-SYSTEM’den baskı sonrası çözümler

RIMA-SYSTEM baskı endüstrisindeki öncü çözüm sunucu üreticilerden olup, pek çok önemli web ofset baskı makinesi üreticisinin onaylı çözüm ortağıdır.

 

GUK-Falzmaschinen Griesser & Kunzmann GmbH & Co. KG

Cesaret, sağduyu ve ileri görüşlülüğe sahip firma kağıt katlama ve prospektüs katlama makinelerinde yenilikçi çözümleri sunmaktadır.

 

ESKO: Basitleştirilmiş Ambalaj

ESKO tüm ambalaj üretim sürecinde oluşturduğu sadeleştirme ile fikirden rafa giden süreci başarı ile yönetmektedir. Tasarımı oluşturan maket kesim masalarından renk yönetimi ve üretim süreçlerini kapsayan tasarım programları mevcuttur.

 

Pasifik Mümessillik olarak tüm drupa Fuarı süresince benimle birlikte, Genel Müdür Yardımcımız Emel Tepecik, Satış Müdürümüz Sedat Onar ve Ankara Bölge Müdürü Süleyman Dinçel ile birlikte, tüm Temsilcisi olduğumuz firmaların standlarında Müşterilerimizin yanında olacağız ve birlikte geleceğe dokunacağız.

#pasifikmumessillik #pasifik #manrolandsheetfed #mullermartini #guk #sedatonar #suleymandincel #serdartokel #drupa #drupa16 #duplo

The post Doğru Çözümler için drupa 2016’da Bizimle Buluşun appeared first on Matbaa Teknik.

KBA-Metronic and DataLase Announce Strategic Partnership

$
0
0

KBA-Metronic GmbH, a member within the KBA-Group, and DataLase have announced their partnership to further the development of high-speed inline digital printing solutions. 

At this year’s drupa exhibition in Düsseldorf, KBA-Metronic, will demonstrate a combination of the udaFORMAXX offline coding system and a CO2 laser from the laserSYSTEM K series presenting a solution for individually applying addresses to print products and the just-in-time printing of packaging.

Sebastian Fries, director of product management, KBA-Metronic said “A laser-sensitive pigment is incorporated into an ink or coating which is applied to the cardboard, paper or film substrate by conventional print techniques. The laser beam then creates high-contrast digital printing of the substrate when applied at the point of packing or filling of the packaging. Laser marking is reliable, fast, freely programmable and works without any consumables.

“We are delighted to be a partner of DataLase to push this innovative solution for the printing industry with their different requirements for printing and identification.”

DataLase is the leading inline digital printing technology company. Headquartered in the UK, with offices in North America and Japan, DataLase has developed a range of revolutionary solutions for inline digital printing of products and packaging that enhance quality and operational efficiency and maximise brand owner and retailer real-time marketing effectiveness.

Dr. Chris Wyres, CEO of DataLase, said: “We are pleased to announce our partnership with KBA-Metronic. The combination of our technologies brings true real-time marketing capability to brands and will change the way they print packaging and interact with consumers in the future.”

Inline digital printing truly enables late stage differentiation of packs and products to drive marketing effectiveness through 1-to-1 consumer interaction, personalisation and integrated promotion marketing e.g. graphics, logos, names, QR codes or barcodes.  It can be used on a wide variety of substrates and applications with folding cartons, case coding and labelling in monochrome colours all being demonstrated at drupa in 2016.

The result being brands achieve greater responsiveness and speed to market delivering engaging personalised communication with consumers. Moreover a significant increase in productivity, process optimisation and cost reduction through SKU minimisation can be achieved.

The KBA-Metronic solution will be demonstrated on the DataLase stand at drupa on Stand A19, Hall 6. The solution is also being demonstrated by KBA-Metronic at drupa on Stand 16 C47 Hall 16.

#KBAMetronicGmbH #datalase#inlineprinting #digitalprinting #inkjetmagazine #drupa #drupa16

The post KBA-Metronic and DataLase Announce Strategic Partnership appeared first on Matbaa Teknik.


Heidelberg Türkiye @drupa 2016

$
0
0

Faruk Ekinci: “drupa 2016 için açıklamak istediğim en önemli konulardan bir tanesi de Heidelberg’in bir ilk olarak gerçekleştirdiği, Düsseldorf’daki fuar merkezinde 1. Salon’da bulunacak olan standının yanı sıra Wiesloch-Walldorf’daki tesislerinde bulunan 3 ayrı demo merkezini de eş zamanlı olarak fuar havasında ve en yeni ekipmanlar ile ziyaretçiler için açacak olmasıdır.”

Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci’nin şirketiadına drupa 2016 ile ilgili görüşleri şöyle

drupa 2016 fuarı Türkiye pazarı ve şirketiniz için ne ifade etmektedir? Basım endüstrimize nasıl bir katkı yapmasını umuyorsunuz?

“drupa 2016 fuarı, basım endüstrisinde yeni bir miladı işaret etmektedir. Endüstri 4.0 dediğimiz insanların ve ekipmanların daha akıllı sistemler içine entegre edileceği bir süreç başlıyor. Dijitallleştirilmiş (Digitized) tanımı ile birlikte de ürün ve süreçlerin içerisine her türlü yeteneğin entegre edileceği yenilikler göreceğiz. Heidelberg açısından ele alırsak tanım içerisinde daha işlevsel ve sezgisel olarak çalışan yazılım ve donanımlar, tamamen müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda üretilmiş makineler, zaman ve para tasarrufunun önemine vurgu yapan hizmetler ve kolay ulaşılabilen sarf malzemeleri girmektedir. Elbette ki bu yeni dönem ile birlikte dijital baskı sistemlerindeki çok yönlü gelişmelere şahit olacağız.

Türkiye pazarı açısından baktığımızda, öncelikle matbaa sahibi dostlarımız, üretim ve yönetim bakış açılarının değişeceği ve geleceğe daha yüksek oranda ışık tutan yeniliklerin başlangıcını drupa 2016 ile birlikte yaşayacaklar. Burada yazılımlar ile güçlendirilmiş üretim sistemlerinin, destekleyici hizmetlerin ve tamamen ürünlere özel üretilmiş sarf malzemelerinin ahengini gördüklerinde, gelecek planlarını daha net bir şekilde düzenleyebileceklerine inanıyorum.”

Size göre bu fuarda ön plana çıkan konu/konular ne olacaktır, yorumunuzu öğrenebilir miyiz?

Primefire 106

Primefire 106

“Tabii ki öncelikle endüstriyel dijital baskı sistemlerinin dünya prömiyerleri gerçekleşecek. Birçok dostumuzun bunu sabırsızlıkla beklediğini biliyorum. Heidelberg’in bu alanda çığır açacak olan Primefire 106 modeli (74×106 ebadında tabakadan tabakaya Inkjet Baskı Makinesi) de fuarda ziyaretçilerin en çok ilgisini çekecek ürünlerimizden bir tanesidir.

Heidelberg olarak drupa 2016’da sunacağımız en önemli konu başlıklarından bir tanesi Smart (akıllı) kavramı. Bu kavram ile birlikte matbaada işin alınmasından, müşterinin işi kabul etmesine kadar olan tüm süreci tek bir yaşayan varlık olarak sunacağız. Bunu sunarken üç adet anahtar temamız bulunuyor: Entegrasyonu ve yazılımların nasıl geliştiğini anlatan “Akıllı Matbaa”, uzaktan erişimin geliştirilmiş yeteneklerinin sergileneceği “Akıllı Hizmetler” ve ürünlerimizi geliştirirken yaptığımız ortaklıklardan dijitalleşme sürecine kadar “Akıllı İşbirliği”.

Bir diğer önemli konu da Heidelberg’in geliştirdiği ekipman kumanda sistemlerindeki teknolojinin ulaştığı son nokta olan Prinect Press Center XL2 kumanda masası’dır. Bu sistem ile birlikte insana en duyarlı akıllı kullanım ara yüzünü sergileyeceğiz. Akıllı telefonlar veya tabletler benzeri sezgisel ve modern işletim modeli ile yeni nesil için çok şey ifade edecek geleceğin otomasyon teknolojisi, fuarda ilk kez görücüye çıkacak. Ayrıca bu sistem ile entegre çalışan yeni nesil kalite kontrol sistemlerimizin de büyük ilgi göreceğine eminim.

drupa 2016 için açıklamak istediğim en önemli konulardan bir tanesi de Heidelberg’in bir ilk olarak gerçekleştirdiği, Düsseldorf’daki fuar merkezinde 1. Salon’da bulunacak olan standının yanı sıra Wiesloch-Walldorf’daki tesislerinde bulunan 3 ayrı demo merkezini de eş zamanlı olarak fuar havasında ve en yeni ekipmanlar ile ziyaretçiler için açacak olmasıdır. Bunun için bizde planlarımızı yaptık. Günlük ziyaretçi limiti belli olduğundan ve kayıt gerektirdiğinden dolayı orayı da ziyaret etmek isteyen dostlarımızın bizimle iletişime geçmesini rica ediyoruz.”

Heidelberg_Salon-1

drupa fuarları bu yıldan itibaren üç yıllık periyoda giriyor. Fuar aralığının düşürülmesini nasıl değerlendirirsiniz? Türk Basım endüstrisine yansıması nasıl olacaktır? Türkiye’deki fuarın da üç yılda bire indirgenmesi anlamına gelebilir mi?

“Fuarın 3 yıllık periyodlar halinde düzenlenecek olmasını, dijital baskının matbaacılık alanında söz sahibi olmaya başlamasına yorumluyoruz. Bunu şu şekilde ifade etmek mümkündür: Ofset baskı makinelerinin üretimi, nakliyesi ve kuruluşları, bildiğiniz üzere bir hayli zahmetli ve masraflı olmaktadır. Buna karşın dijital baskı sistemleri, daha kısa sürede üretilebilmekte, bazı makineler için üretim maliyetleri daha düşük olmakta ve kuruluş-sökülüş işlemleri daha az vakit ve maliyet gerektirmektedir. Ayrıca bu alandaki gelişmeler de dijital dünyanın gerektirdiği gibi daha hızlı bir şekilde sektörde yer alıyor.

Fuar organizasyon komitesi’nin bunları göz önünde alarak bu şekilde bir karar verdiğini düşünüyorum. Ne kadar isabetli bir karar olduğunu bir sonraki dönem hep birlikte göreceğiz.

Bu durumun Türk basım Endüstrisi’ne yansımasının çok fazla olacağını düşünmüyorum. Zaten dijital baskı alanındaki ihtisas fuarları ülkemizde hemen her sene düzenleniyor. Ofset baskı için düşündüğümüzde de ne bizim ne de diğer tedarikçi dostlarımızın fuarlarda sıklıkla yer alarak çok büyük maliyetlerin altına girmek isteyeceklerini açıkçası düşünmüyorum. Çünkü Heidelberg olarak Türkiye’de bir fuara katıldığımızda nereden baksanız küçük veya orta ölçekli bir basım tesisi kuruyoruz ve bunun çok ciddi maliyetleri var ancak geri dönüşü aynı oranda değil.

Fakat bu konuda bir yandan da şunu söylemek isterim ki dijital baskı alanında sunduğumuz ticari baskı ve endüstriyel ürünlerimiz ile ihtisas fuarlarında yer alma konusunu halen değerlendirmekteyiz. Bunu önümüzdeki dönemlerde ele alabiliriz.”

Basım Endüstrisinin olimpiyadı olan bu fuarın kapsamının fonksiyonel baskı, çapraz medya, 3D baskı gibi başlıklarla zenginleştirilmesi bir odak kayması oluşturur mu yoksa faydalı mıdır, görüşünüz nedir?

“Basım endüstrisini bir bütün olarak ele aldığınızda bahsettiğiniz başlıklar için baskı malzemesindeki farklılaştırmalar şeklinde bir nitelendirme yapabilirim. Çünkü endüstriyel baskı da iş alanımızda artık ciddi şekilde yer tutacak konulardan bir tanesi. Bunu zaten fuarda ‘’Omnifire’’ modeli ile sergileyeceğimiz ve 3 boyutlu nesnelere renkli baskı gerçekleştiren dijital baskı makinemiz ile de göstereceğiz.

Burada baskı malzemesi, sizin belirleyeceğiniz iş modeli ve hayal gücünüz ile sınırları çizilebilecek bir ürüne dönüşecek. Ve bu makineleri de yakın gelecekte matbaacı dostlarımız ürün portföylerini çeşitlendirme ve farklı çözümler üretebilmek için tercih edecekler. Bundan dolayı baskının her alanının fuarda yer alması taraftarıyım.”

Dijital baskının bu tip uluslararası organizasyonlarda konvansiyonelin önüne geçmesini nasıl değerlendirirsiniz, konvansiyonel baskıda teknolojik gelişmeler azalmış mıdır ya da durmuş mudur?

“Bize göre kesinlikle öne geçme veya birbirinin yerini alma konusu halen gündemde değil. Dijital baskının ön plana çıkmasının sebebi, yeni iş modellerini gerçeğe dönüştürecek olan ürünlerin ortaya çıkmasıdır. Yani her iki baskı tekniğinin ve buna bağlı üretilen ekipmanların farklı iş modellerine ve beklentilere hitap ettiğini fuarda daha net gösterme fırsatı bulacağız.

Sorunun ikinci kısmına geldiğimizde konvansiyonel alanda Heidelberg’in ofset baskı makinelerinin teknolojik evrimde geldiği yeni ve inanılmaz noktaları göstereceğiz. Ofset baskı makineleri de dijital sistemlerde olduğu gibi merkezi olarak ve insandan daha çok bağımsız hareket eder hale geliyor. Tıpkı şu dönemde denemeleri gerçekleşen sürücüsüz otomobiller gibi. Bu yeni ofset baskı makinelerine sadece çok gerekirse müdahale edeceğiz.

Yani her iki dünyadaki gelişmeler de tüm hızı ile devam etmektedir. Konvansiyonel sistemlerin gelişiminde bir azalma değil aksine zamanımızın gerektirdiği şekilde olağanüstü artış meydana geliyor.”

drupa planınız nedir? Hangi standlarda hangi elemanlarınızla yer alacaksınız?

“Heidelberg Türkiye olarak, fuarda 6 personelimiz ile 1. Salon’daki standımız, Polar ve MK gibi satış faaliyetlerini yürüttüğümüz partner markalarımız ile yer alacağız. Fuarda görevli personellerimiz ve görev tarihleri şu şekilde olacak:

Faruk Ekinci (HeidelbergTürkiye Genel Müdürü) (31 Mayıs – 10 Haziran)

Tolgahan Toskaya (HeidelbergTürkiye Ürün ve Satış Müdürü) (31 Mayıs – 10 Haziran)

Ertan Taşkın (HeidelbergTürkiye Dijital Baskı Ürün Müdürü) (31 Mayıs – 10 Haziran)

Oğuz Karcı (HeidelbergTürkiye Bölge Satış Müdürü) (31Mayıs – 10 Haziran)

Yasin Meral (HeidelbergTürkiye İç Anadolu ve Akdeniz Bölge Satış Müdürü) (5 Haziran – 10 Haziran)

Ömür Pamuk (HeidelbergTürkiye Ege Bölge Satış Müdürü) (31 Mayıs – 4 Haziran)

Buradan tüm sektörümüze imkanları doğrultusunda fuarı ziyaret etmelerini öneriyorum. Çünkü dediğim gibi Heidelberg’in öncülüğünde yeni bir miladın doğuşuna tanıklık etme fırsatını ilk yaşayanlardan olmaları hem sektörümüz hem de geleceğimizi şekillendirebilmemiz açısından çok önemli. Biz tüm ekibimiz ile Türk Bayraklı rozetlerimizi takmış şekilde 1. Salonda dostlarımızı bekliyor olacağız. Şimdiden verimli, keyifli ve katkısı çok olacak bir fuar olmasını dilerim.”





#heidelberg #heidelbergTurkiye #FarukEkinci #ofset #dijitalbaskı #primefire #dijitaletiket #drupa #drupa16 #labelfire #omnifire #anicolor #speedmaster #XL106 #drupaHall1 #inkjetmagazine #inkjet #fujifilm #masterwork #polar

The post Heidelberg Türkiye @drupa 2016 appeared first on Matbaa Teknik.

Çok mu Konvansiyonelsiniz?

$
0
0

Sıkıldınız mı bu dijital sohbetinden?

Geçtiğimiz aylarda bir abonemiz aradı. Ya derginin adını değiştirin ya da matbaacılıkla ilgili haberlerinizin sayısını artırın, diyordu.

Haklısınız, endüstrimiz şehirden şehire, bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor. Halen 4 renkli 70×100 bir ofset makinenin heyecan uyandırdığı pazarlar olabilir. Ya da 5+lak bir 50 x70’in. Talep ne ise arz da o kadardır.

Peki biz niye bu kadar uzun süredir ve detaylı bir şekilde dijitali dilimize doladık?

Mayıs sayımızda demiştik ki bu drupa, değişim #drupa’sıdır. İlkbahar #drupa’sıdır. Şimdi hem biraz detaya inelim hem de niçin bu kadar dijitalciyiz onu açıklayalım:

Dijital baskının ilk halkası olduğuna inanılan Landa, yeni ve ticari makinesi ile Salon 9’da.

Kişisel fikrimdir, Türkiye’ye dijital baskıyı getiren Xerox, Salon 8B’de. Konica Minolta’da orada.

İstanbul’daki ilk dijital baskı makinesinin üreticisi olan Xeikon, deli fişek Trillium ile Salon 8A’da. Oce ile güçlenen Canon da öyle.

Matbaacıların en sevdiği (matbaacıların sıklıkla satın aldığı bir çözüm) marka olan HP, Salon 17’de.

Velev ki konvansiyonelcisiniz ve direkt 1nci salona Heidelberg’e gideceksiniz. Fuji, Heidelberg ortak yapımı 70 x 100 Primefire 106’yı göreceksiniz. Tabii onunla birlikte Versafire CP ve CV’yi, Omnifire 250’i de. Moraliniz mi bozuldu ise 16ncı salona gidin. KBA’da da sizi bir dijital çözüm bekliyor. RotaJet. Çok mu kızdınız, 15nci salona gidin Komori’ye. Hani şu Türkiye’nin son dönemde en çok satan ofset baskı makine üreticisine. Sizi orada da Impremia karşılayacak. Ryobi’ye (yeni ismi ile RMGT) giderim ben de. Aa, orada da Miyakoshi’nin 50×70’i mi var? Bari biraz kalıp CtP göreyim dediniz Fujifilm’e gittiniz. Salon 8B. JetPress 720S ile karşılaşacaksınız. Çıktınız 5nci salona Kodak’a gittiniz de ne olacak peki? Prosper’i mi daha ilgi çekici bulacaksınız yoksa Ultrastream’i mi?

Elbette dijital, konvansiyonel için bir kabus değil. Halen konvansiyonele yönelik önemli geliştirme adımları var. Bakmayın siz bana, Heidelberg de KBA da Komori de manroland da Ryobi de önemli ofset makineleri ve yenilikleri sergileyecekler. Kodak’da ve Fuji’de ve dahi Agfa’da daha yeşil bir baskıyı getirecek kimyasalsızlar, daha hızlı ve geniş CtP’ler, Duran Makina’da geliştirilmiş komplike katlama yapıştırmalar, Bobst’ta harika kesim makineleri hatta diğer standlarda rotogravürler, fleksolar, Müller Martini’de, Duplo’da, Polar’da yeni ve harika sonlandırmalar, konvansiyonel ve UV mürekkepler de var. Aslında sıkı bir konvansiyelci iseniz sizi mutlu edecek bir basım endüstrisi bulabilirsiniz, drupa’ya gitmemiş olsanız da.

Oysa bizim dijitali dilimize dolamış olmamızın en önemli sebebi dijitalin sürekli ve devasa adımlarla gelişmesi ve iddiaların tersine konvansiyonelden ciddi ciddi pazar kapıyor olması. Yoksa ofset devleri Heidelberg, KBA, Komori, neden dijitale bu kadar yatırım yapıyor olsunlar? Hatta Flint Group mesela, niçin gidip Xeikon’u satın alsın? Geleni görmek mi lazım yoksa kapıyı kilitleyip arkasına masa sandalye mi koymak lazım?

Mesele şu: Talep ne? Talebi karşılayacak teknoloji hangisi? Karar sizin bizim işimiz ise sadece topladıklarımızı size servis etmek. Hem nalından hem mıhından.

Çok seveceğiniz makineler geliyor. Ofset besleme, ofset çıkış ama inkjet baskı. Korkmayın, tedarikçinizdeki kağıtlara basabilirsiniz, hem de ne baskı. Çok mu konvansiyonelcisiniz? Sizin için hibrid görünümle dijital baskı makineleri geliyor. Usta sorunu da yaşamayacağınız güzel baskı makineleri. Konvansiyonel yenilikler mi? Onlar saatleri değil dakikaları bile kıymetli, günün her anı baskı yapmak zorunda olan, on bin, yüz bin tirajların tedarikçisi ve tam otomasyonla en yüksek kaliteli ve sıfır hatalı ihracat baskılarını üretecek matbaalar ve ambalajcılar için.

6 Haziran’da 11 Ay’ın Sultanına Merhaba, diyeceğiz. Bu kıymetli günlerin getireceği bereketin işlerinize de yansıması ve Temmuz ayında Ramazan Bayramı ile ve onun bereketi ile şenlenen bir Türk Basım Endüstrisi ile bayramlaşmak üzere…

Saygılarımla

akif_tatlısu

 

 

#akiftatlisu #drupa #drupa16 #dijitalbaski #ofset #kodak #ricoh #Xerox #canon #HPindigo #nipson #landa #Ramazan #ramazanbayrami #matbaa #baski #inkjet #toner #xeikon #flintgroup #heidelberg #KBA #manroland #komori #impreia #brenva

 

The post Çok mu Konvansiyonelsiniz? appeared first on Matbaa Teknik.

LEDDRY ile Led UV’ye Geçin

$
0
0

UV baskının avantajlarının en iyi biçimde kullanılabilmesi ve baskıda en iyi sonuçları en verimli kullanım ile sunması sebebiyle tüm ofset makine üreticilerinin gündeminde olan yeni kurutma sistemleri ülkemizde de her geçen gün yaygınlaşıyor.

Bilindiği gibi UV kurutma sistemleri lambaların harcadığı enerji başta olmak üzere pek çok açıdan daha az avantajlı bulunuyor. LED Kurutma ise çok daha avantajlı ve baskı sonuçları açısından verimli bir kurutma sağlıyor. Bu sisteme geçebilmek için bu tip kurutma ünitesi olan yeni bir makineye yatırım yapmak gerekiyor. Bunun yanı sıra şimdi mevcut ofset makinenize marka, model ve konfigürasyon bağımsız olarak ekstra LED kurutma ünitesi taktırabilirsiniz.

İlk uygulama çok başarılı

LEDDRY markasının üreticisi Sermes Elektronik şirketinin Yöneticisi Ogün Yıldırım, “Ultraviole ışığını sıcaklık ve koku olmadan, en az enerji sarfiyatı ile oluşturan devre elemanı UV LED’dir”, diyor. Uzun yıllardır basım endüstrisine hizmet veren ve 2005 yılından bu yana Sermes Elektronik ismi ile matbaaların teknik ihtiyaçlarına yönelik çalışan Yıldırım, “Bunun beraberinde ofset makinelerini hangi ekipmanlarla ve nasıl daha hızlı ve verimli hale getiririz çalışmalarımızı da sürdürdük. Bu dönem içinde müşterilerimizin istekleri üzerine Sıcak Hava, IR ve UV Kurutma sistemleri de yaptık”, diyor ve ekliyor: “LED kurutma teknolojisinin konuşulmaya ve bize de sorulmasına başlanması ile bu konuya odaklandık. Özellikle Hat Baskı şirketinden Sayın Hasan Cömert’in de “mutlaka sizinle LED kurutmaya geçmek istiyoruz” şeklindeki taleplerine kayıtsız kalamadık ve LED UV kurutma sistemini inşa etme kararı aldık. Bu motivasyonla LED Kurutmaya ilişkin komponentleri araştırmaya başladık. Çok sayıda LED üreticisi ile görüştük ve UV mürekkebi en iyi biçimde kurutacak LED teknolojisini aradık. Nihai olarak kullandığımız LED’leri Hollanda’dan getirme kararı aldık ve mürekkebi en iyi biçimde kurutmayı başardık. Bu sistemi de ilk olarak Hat Baskı’nın 5 renkli makinesine uyguladık. Şu anda problemsiz, seri olarak üretim yapıyor, güzel neticeler aldık. TÜBİTAK AR-GE desteği ile geliştirdiğimiz LEDDRY ile pazardaki en sorunsuz çalışan kurutma sistemini pazara sunar hale geldik.” Yıldırım, LEDDRY’ın tercih sebeplerini ise şöyle özetliyor:

LEDDRYNiçin LED Kurutma ve niçin LEDDRY?

“Matbaaların yer problemi, özellikle site içinde çalışan matbaaların havalandırma ve baca imkânlarının yetersizliği ve yüksek elektrik ihtiyacı LEDDRY’ı tercih sebebi yapmaktadır. Mesela sıcak hava kurutma için 40kW, IR kurutma için 35kW, UV kurutma için 70kW elektrik enerjisine ihtiyaç bulunmaktadır. Oysa LEDDRY sadece 10kW elektriğe ihtiyaç duymaktadır. Böylelikle LEDDRY uygulanan matbaalarda elektrik tasarrufu sağlıyoruz. Isı ve koku olmadığından operatör sağlığını koruyoruz. Makineyi olası sıcaklık kaynaklı arızalardan koruyoruz. 20 kat daha az lamba değişim ve dolayısıyla daha az makine durması sağlıyoruz. Baca, havalandırma, kalın kablo gibi maliyetleri ortadan kaldırıyoruz. Baskı altı malzemesinin ısınma problemini yok ettiğimiz için baskıdaki açma çekme problemlerini de yok ediyor, lamba ısınma problemi dolayısıyla zaman kaybını önlüyoruz. Toz pudra kullanımına gerek kalmıyor ve ozon gazı salınımı olmaması sebebiyle daha çevreci bir çözüm olarak sunuyoruz.”

Hangi makinelere uygulanabilir hangi mürekkeplerle çalışır?

“LEDDRY, kurutması olsun olmasın tüm ofset makinelere uygulanabilir. Makinelerin farklı pozisyonlarına göre esnek bir biçimde üretilebilir. Yani terzi işi bir çalışma ile marka bağımsız her ofset için uygun bir çözüm. Hangi kurutmalı ofset baskı makinesini alırsanız alın kurutma ünitesi olarak Eltosh, IST-METZ, Nordson vb. markaları kullanacaksınız. Aslında makine yatırımı esnasında bu markayı da siz seçebilirsiniz. LEDDRY da diğerleri gibi bir LED kurutucu alternatifidir. Bizim öncelikli hedefimiz mevcut çalışan makineler üzerine LEDDRY adapte etmektir. LED lamba üreticisi 20 bin saati garanti ediyor. Bu da ortalama beş yıl demektir. Bunu sağlamak ve lamba sıcaklıklarını 25 0C’de sabit tutmak için LED’leri chiller ile soğutuyoruz. Ayrıca hangi LED’in ne kadar süreyle yandığını yazılım üzerindeki sayıcı ile takip edebiliyoruz. LEDDRY’ın en önemli özelliği ise tabakanın ebadına daha doğrusu baskı alanının genişliğine göre sadece gerekli LED’i yakabiliyor ve maksimum kullanım süresi sağlıyoruz. LEDDRY ile H-UV ve LED UV serisi mürekkepleri kurutabiliyoruz. SunChemical ve TOYO mürekkepler ile mükemmel neticeler aldık.”

Tebrikler Sermes Elektronik!

Yurt içinde geliştirilen ve kâr marjları ve fiyat baskısı altında bunalan Türk matbaacısını rahatlatacak her tür gelişme bizim için yeni bir ümit kaynağı. TÜBİTAK’ın AR-GE desteğini almaya layık bulunması da LEDDRY’ın önemli bir referansı. Tüm bu sebeplerden dolayı gelişen teknolojiye adaptasyonumuz için tüm ticari ve fason matbaalarımızı bir adım öteye taşıyacak bunu yaparken de minimum maliyetleri sunacak olan Sermes Elektronik’i tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

#LEDUV #LED #UVbaski #sermes #ofset #UVdonusum #OgunYildirim #GizemYildirim #sermeselektronik #LEDDRY #LEDkurutma #UVkurutma

The post LEDDRY ile Led UV’ye Geçin appeared first on Matbaa Teknik.

5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu 4-5 Kasım’da Yapılacak

$
0
0

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi konferans salonunda ve TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde yapılacak olan sempozyum, 4-5 Kasım 2016 tarihlerinde, akademik sunumların yanı sıra çağrılı konuşmacıları ile de önemli bir bilgi edinme platformu olacak. Sempozyum Düzenleme Kurulu Prof. Dr. Erdoğan Köse, Doç. Dr. Candan Dedelioğlu, Öğr. Gör. Orhan Sevindik ve Öğr. Gör. Akif Kemal Karatepe’ den oluşuyor.

  1. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu başkanı Prof. Dr. Erdoğan Köse ve Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Candan Dedelioğlu ile yapılan sohbette “Matbaa Sektörünün günden güne büyüyen ve atılımları ile global dünyada farklılıklar oluşturan bir sektör haline gelmesi ve bu gerekliliğin bilgi teknolojilerinin paylaşılması ve sağlanması için akademik faaliyetlerle desteklenmesi” hakkında konuştuk.

İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Köse ve Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Candan Dedelioğlu, Uluslararası sempozyuma ilişkin bilgileri dergimizle paylaştı.

MATBAA&TEKNİK: İlk öncelikle hayırlı uğurlu olsun demek istiyoruz. Her ikinizin de yıllardır çalıştığınız okullarınızdan başka okullarda, eğitim ve öğretim hayatına destek vermek için yeni başlangıçlar yaptığınızı biliyoruz. Yeni işyerleriniz de başarılarınızın devamını dileriz. Akademik hayatınızdaki bu gelişmeleri bize biraz anlatır mısınız?

Erdoğan Köse: Teşekkür ederim. Her zaman yeni başlangıçların yapılmasının faydalı olacağı düşüncesiyle, yirmi yıldır Gazi Üniversitesi bünyesinde yürüttüğüm çalışmaları, 2015 yılından itibaren İstanbul Üniversitesi’nde Basım ve Yayın Teknolojileri Bölümü’nde sürdürmeye başlamış bulunmaktayım. İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mahmut AK hocamın teveccühleri ile Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü olarak atandıktan sonra çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bulunduğum konum itibariyle Üniversite sanayi işbirliklerini geliştirerek, üretim odaklı çalışmalara akademik olarak destek olarak, ülkemizin problemlerine bir nebze katkı sağlamaya çalışacağız.

Candan Dedelioğlu: Ben de teşekkür ederim. Türkiye’de lisans düzeyinde matbaacılık eğitimi veren Marmara Üniversitesi çatısı altında Teknik Eğitim Fakültesi Matbaa Eğitimi Bölümü’ ne 1986’den itibaren öğrenci olarak, sonrasında da akademisyen olarak devam etmekteydim. 29 yıl sonra Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’ nun açılışını yaptıktan ve ilk öğrencilerin alım süreci gerçekleştirdikten sonra, Yalova Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanlığı’ndan böyle bir rica ile istek gelince açıkçası hem çok sevindim hem de çok heyecanlandım. Yalova Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarımı Bölümü’ ne bölüm kurucusu olarak başlamak ve bir bölümün A’dan Z’ye her aşamasını üstlenmek adına, ben de 2015 Temmuz ayında yeni bir başlangıç yaptım. 2016 Nisan ayı içerisinde YÖK’e açılış dosyalarımızı sunduk. Hayırlısıyla 2016-2017 Eğitim- Öğretim döneminde hem ilk öğrencilerimizle hem de eklenecek olan yeni akademik kadrolarımızla çok daha güçlü bir hale geleceğiz. Ama iş çok gerçekten.

MATBAA&TEKNİK: Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu düzenliyorsunuz. Bu sempozyumun kapsamı ve amacı hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Candan Dedelioğlu: 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından, 4-5 Kasım 2016 tarihlerinde zengin bir tarihe ve eşsiz bir güzelliğe sahip olan şehrimiz İstanbul’da yapılacaktır. İlk gün eşsiz tarihi yarımadada bulunan İstanbul Üniversitesi, Beyazıt Kampüsü’nde, ikinci gün ise TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan “Avrasya Ambalaj” bünyesinde, sempozyum için ayrılmış olan seminer salonlarında gerçekleştirilecektir.

Ülkemizde Matbaa Teknolojileri alanında eğitim veren bir kurumun mezunları olarak, bu sempozyumun düzenlenmesi akademik bir sorumluluk olarak görülmüştür. Sempozyum, basım, ambalaj ve basılı medya teknolojisinin tüm yönlerini kapsayan ve 2 yılda bir yapılacak olan bir sempozyumdur. Daha öncesinde de 4 defa gerçekleştirilen sempozyumun devam niteliğinde, bu yıl 5. si yapılarak sektör ve akademik camianın bir araya gelmesini sağlayacak şekilde düzenlenmeye çalışılmıştır. Basım, ambalaj, grafik sektöründe, akademisyen, tedarikçi, satın almacı veya öğrenci olan herkes, kısacası basım sektörünün herhangi bir dalıyla ilgili olan herkes sempozyuma katılması mümkün. Katılımcılar ister izleyici olarak isterlerse de sözlü/poster sunum yaparak da 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumuna katılabilirler.

MATBAA&TEKNİK: Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumunun 5. sini düzenliyoruz dediniz. Bunu biraz daha açar mısınız?

IMG_5955Erdoğan Köse: 1. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumunu ilk olarak 2003 yılında oldukça büyük bir özveriyle gerçekleştirdik. Tabi sonrasında ilk sempozyumdan aldığımız güç ile ikincisini 2007 yılında, üçüncüsünü ise 2009 yılında Gazi Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirdik. Gerçekleştirilen üç sempozyum ile etkinliğin rüştünü ispatladığı ve sektörü daha da çok kapsayacak bir yapıya kavuşması adına 2011 yılında 4. sünü Gazi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi  ve BASEV ile beraber düzenlendik. Bütün bunların yanında geçen zaman içinde, hem sektörün büyümesi hem de akademik literatürde yapılan çalışmaların genişlemesi açısından bu alanda yapılan bilimsel toplantıların sayısı da artmaya başladı. Bu sempozyum ilklerin başlangıcıdır diyebilirim. Tüm faaliyetlerin başlangıcı olması düşüncesiyle Gazi üniversitesi çatısı altında başlayan ve etik sorumluluklarını bilen akademisyenler olarak, 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu’ nu İstanbul Üniversitesi çatısında gerçekleştirecek olmanın heyecanıyla durmadan yola devam ediyoruz.

MATBAA&TEKNİK: Bu sempozyumun konuları nelerdir ve daha çok hangi konular ele alınacak ve irdelenecektir? Kısacası bir temanız var mıdır?

Candan Dedelioğlu: En başta söylemeliyim ki buradaki en önemli unsur 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu olarak yola çıkılması ve devam niteliğinde sürdürelebilir bir sempozyum faaliyeti olması ve basım ve yayım konusuyla ilgili her sektörden kişinin katılımının sağlanması en önemli unsurdur. Bu amaçla tema “disiplinler arası matbaa teknolojileri ve uygulamaları” olarak seçilmiştir. Buradaki en can alıcı nokta 22. Uluslararası Avrasya Ambalaj Fuarı ile senkronize olacak bir tarihte yapılması ve 2. gün ambalaj fuarının içinde sempozyumun gerçekleştirilecek olması. Bu da sempozyumumuzu daha aktif ve hareketli bir yapıya kavuşturmuş olacak.

Matbaa teknolojileri konusu gerek bilimsel gerek endüstriyel alanda sürekli yenileşme gösterdiği gibi, diğer sanayi dallarının da gelişmesi, basım endüstrisinin farklı alanlara yönelerek genişlemesine ve gelişmesine yol açmaktadır. 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu’nda ambalaj endüstrisinin 21. yy. da nereye ve nasıl yol aldığı belirlenmeye çalışılacaktır. Günümüzde bilhassa ambalaj sektörünün de hem kağıt hem de diğer baskı yüzeylerinin üzerine, yüzey kaplaması, çok katmanlı yüzey çalışmaları gibi etkin ve endüstriyel ölçekte teknolojiler, gelişmeler ve yöntemler hem araştırmacıların hem de sektörün, disiplenler arası çalışması gerekliliğini doğurmuştur ve bizimde amacımız bu yöne doğru dikkat çekmektir.

Yukarıdaki nedenlerden dolayı yeni teknolojilere adapte olma ve odaklanma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Son yıllarda sürdürülebilir teknolojiler ve çevreye duyarlı ürünlerin geliştirilmesi büyük önem kazanmıştır. Matbaa teknolojilerinde kullanılan hibrid sistemler, ekolojik ve e-mürekkepler, çevreye duyarlı baskı altı malzemeleri, baskılı elektronik materyaller, dijital baskı yöntemleri, basılı ambalaj ve etiket teknolojileri, değişken baskılar bu gelişmelere bağlı olarak meydana çıkmış yeni ürün ve yaklaşımlara örnektir.

MATBAA&TEKNİK: Bu sempozyumda bildiri/poster sunumların hazırlanması için gerekli konu başlıkları nelerdir?

Candan Dedelioğlu: Ambalaj Basımı ve Teknolojileri, Araştırma ve Geliştirme, Basım Teknolojilerinde Uygulanan Testler, Baskı Altı Malzemeleri ve Metalik ve Plastik Filmler, Baskı Öncesi Hazırlık Sistemleri –Yazılımlar, Baskı Sistemleri, Baskı Sonrası Sistemler, Çevre Koruma, Sürdürebilirlik ve Geri Dönüşüm, Dış Ticaret, Diğer Ana ve Yardımcı Hammadde-Malzemeler (Kalıp, Kesim Kalıpları, Merdane, Kauçuk, Tutkallama ve Yapıştırma Hammaddeleri, Etiket Hammaddeleri, Metalik ve Plastik Filmler, vb.), Dijital Baskı, E-Yayıncılık, Finans ve Sorunları (Teşvik, Leasing, Franchising, Banka Kredileri, Kur Farkları), Girişimcilik ve Yenilikçilik, Grafik Tasarım ve Uygulamaları, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, İthalat, İhracat ve Sorunları, Kağıt – Karton, Mürekkep ve Laklar, Kalite Kontrol Sistemleri ve Standartları, Karlılık Arttırma, Makina-Malzeme Üreticileri, Tedarikçileri ve Sorunları, Matbaa İşletmeciliği, Matbaa Müşteri İlişkileri, Matbaa Kimyasalları, Matbaacılık Eğitimi, Matbaacılıkta Ulusal ve Uluslararası Mevzuat, Etik ve Kanunlar, Fikri Mülkiyet Hakları, Mesleki Yazılımlar (Maliyet Yazılımları, Üretim Takip Yazılımları), Özel Üretim Yöntemleri (Etiket, Lenticular, Metal Baskı, Tekstil ürünleri, Bardak, Ajanda, Flok, Promosyon Ürünleri vb.) Renk Yönetim Sistemi, Ürün ve Üretim Maliyetleri, Yeni Teknolojiler (Nano teknolojiler, RFID, Basılı Elektronikler, Hibrid vb…), Yüzey İşleme ve Kaplama Teknikleri, Markalaşma, Ambalaj Grafiği ve Tasarımı gibi konularda bildiri hazırlanması ile aslında basım sektörünün oldukça geniş bir alanına yayılmış konularla kapsamlı bir sempozyum olacağı inancındayız.

MATBAA&TEKNİK: Sempozyum programı ve hangi tarihler arasında yapılacağı hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Erdoğan Köse: 5. Uluslararası Basım Teknolojileri Sempozyumu, 4-5 Kasım 2016 tarihinde yapılacaktır. Sempozyumun ilk günü olan 4 Kasım 2016 günü yapılacak olan oturumlar ve açılışı İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nde, İkinci günü 5 Kasım 2016 tarihinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde iki salonda eş zamanlı olarak yapılacak oturumlarla gerçekleşecektir. Aynı zamanda 5 Kasım 2016, 22. Uluslararası Avrasya Ambalaj Fuarı’nın son günü olduğundan Uluslararası Fuar ve Sempozyuma katılanlar içinde zamanı değerlendirmek ve hem sektörel hem de akademik buluşmaları aynı çatı altında gerçekleştirmiş olacağız.

Sempozyumun ilk günü sabah ve öğleden sonra iki oturum, son günü sabah eş zamanlı iki oturum, öğleden sonra ise tek bir oturum planlanmıştır. Öğleden sonra yurt dışından ve şehir dışından gelen katılımcılarımıza fuarı ziyareti için bir zaman ayrılmıştır. Sempozyumun ikinci günü akşam ise Gala Yemeğimizle sempozyumu sonlandırmayı amaçlamaktayız.

MATBAA&TEKNİK: Çağrılı konuşmacılar kimler ve sunumları hangi konularda olacak peki?

Erdoğan KÖSE: Çağrılı konuşmacılar arasında özellikle bazı konular üzerinde durmaktayız. Ambalaj baskısında kullanılan kimyasal yardımcılar ve önemleri, Dünyada baskı trendlerinin yönelimi, Matbaa sektörünün dünya para akışındaki yeri ve önemi, Ambalaj sektöründe kullanılan mürekkeplerdeki trendler gibi konular bu seneki konularımız. Görüşmelerimiz hala devam etmekte olup, inşallah bir sonraki sayıda sizinle bunları paylaşmak isteriz.

MATBAA&TEKNİK: Bu sempozyumda destekçileriniz kimlerdir?

Candan Dedelioğlu: Bu sempozyum ile eğitim kuruluşları, basım sektörü, destek veren diğer sanayi dalları, kullanıcılar, konuyla ilgili yetkin kamu kuruluşlarının ve sektörel sivil toplum kuruluşlarının çoğu destekçimizdir. Sempozyum sürecince bize destek olan STK lara ve sektörel dergilere şimdiden çok teşekkür ederiz ve destekleriyle güzel bir etkinlik ortamı oluşturmayı amaçlamaktayız.

Destekçilerimiz; IMOGA İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi, İstanbul Bilişim Derneği, Matbaa Haber Magazin, KASAD, SEYAD,ESD, Hürriyet Kampüs Dergisi, AMD, SKSV, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, BASMEN, ARED, Matbaa Teknik Dergisi, BASEV, OMÜD, Basım Dünyası Dergisi, ÇEVKO, İstanbul Sanayi Odası 16. Grup Meclis Başkanlığı, İSMEK, ASD, İMMDD, GMK, Seka Kağıt Müzesi, Yalova Kağıt Müzesi…

Tabi ki siz değerli basın sektörü ile de bu sempozyumun akademik ve sektörel anlamda daha faydalı olacağı inancındayız.

2015-04-18-12-27-53MATBAA&TEKNİK: Peki birde sempozyumun sponsor tarafı var. Sponsorlarınız kimler?

Candan Dedelioğlu: Evet sempozyumun en can alıcı noktasını oluşturan soruyu sordunuz. Sempozyumumuzun baştan beri bilimsel tarafının yanında sektörle buluşacak bir platform oluşturması açısından, sempozyumu daha aktif ve etkin hale nasıl getirebiliriz? sorularıyla çalışmalarımıza başladık. Yurtdışından çağrılı konuşmacıların gelmesi, simultane tercümanların ayarlanması, çağrılı konuşmacıların konaklamaları ve gala yemeği gibi maliyeti oldukça yükselten etkinlikleri de katmak istedik.

Bu amaçla yolumuza ilk olarak etkinliğimize “ana sponsor” olacak; bizi dinleyip, heyecanımıza ve yapmak istediklerimize inanarak bizimle bu yolda yürümek için en başından beri en büyük destekçimiz olacak kurum veya kuruluşlara ihtiyaç duymaktayız. Bu anlamda görüşmelere başladık.

Fakat bunun yanı sıra ilk öncelikle ikinci günün TÜYAP’ ta olması ve aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bize mecra desteği sağlaması ve sempozyum boyunca bizi desteklemesi bizim için çok önemliydi. Konuyla ilgili olumlu görüşmelerimiz sonucu sizinle bu portalda buluşarak tanıtımlarımıza hızla yol vermeye başladık.

Erdoğan Köse: Bu bağlamda Matbaacılar Federasyonu ile olan toplantılar sonucu bu sempozyuma hem destek vermek hem de sempozyum ve etkinlikten faydalanmak için, 04-05 Kasım günleri için İstanbul TÜYAP Ambalaj Fuarı ve Sempozyum için şimdilik Konya, Kayseri, İzmir ve Ankara’dan, Federasyon organizasyonu ile Anadolu firmalarının ve sektör çalışanlarının yoğun katılımının gerçekleştirilmesi planlanmıştır.

MATBAA&TEKNİK: Sempozyumunuza katılım ücretli mi ve nasıl katılım sağlanacak?

Erdoğan Köse: Sempozyumumuz şimdiye kadar yaptığımız diğer sempozyumlarda olduğu gibi, katılım ücretizdir. Diğer gerçekleştirdiğimiz sempozyumlar gibi her türlü finansal süreçleri tamamen sponsorlarla ve elimizdeki imkanlarla düzenlemeyi planladık. Bütçeminizin sınırlı oluşu, katılımcı sayısında bir kontenjan belirlememiz de zorunlu hale geliyor. Dolasıyla, Sempozyumun katılımcı kontenjanını 200 kişi ile sınırlandırmak zorunda kaldık. Katılım, hem bildiri sunacak akademisyenler hem de sektörün diğer tarafları için ücretsiz. İster dinleyici, ister bildiri/poster sunum olarak katılmak için www.iprints.istanbul.edu.tr sitemizden katılımcı menüsünden kayıt formunu doldurmaları gerekmektedir. Bu kayıt formları bizim için “asıl katılımcı” olarak sayılacaktır.

MATBAA&TEKNİK: Sempozyumunuza bildiri göndermek isteyenler ne yapmalı?

Candan Dedelioğlu: Sempozyumumuza bildiri/poster sunumla katılmaları için çeşitli kuruluşlara- üniversitelere, akademisyenlere, basım sanayi kuruluşlarına, sektörel sivil toplum kuruluşlarına, matbaacılar odasına- zaten e-postalar aracılığı ile bildiriyoruz. Ancak yine buradan da bildirelim. Sempozyumumuza ait olan www.iprints.istanbul.edu.tr web sitemizden katılımcı menüsünden bildiri özeti gönderme kurallarına bağlı kalarak ve site içindeki gönderme yönelimi ile ya da iprints@istanbul.edu.tr bildiri özetlerini adresine yollamaları yeterli olacaktır.

 

matbaa&teknik: Bu arada sempozyum çalışmalarınız sürerken akademik anlamda birde bir dergi çıkarma sürecindesiniz. Bunun gerekçeleri nelerdir?

Erdoğan Köse: Bildiğiniz gibi akademik çalışmaların yaygınlaşması için gerekli olan ortamlardan bir diğeri de hakemli dergilerdir. Bizler gerçekleştireceğimiz 5. Sempozyumla eş zamanlı olarak basım, yayın, grafik tasarım ve ilişkili diğer tüm disiplinlerin bir arada yer aldığı ortak bir platform oluşturarak alanımızla ilgili çalışmaları yepyeni bir zemine taşımış oluyoruz. Dergimizin editörleri, Uluslararası hakemli dergilerde çokça yayını bulunan ve editörlük yapmış akademisyen hocalarımızdan oluşuyor. Dergimizin adı ise, Basım Akademisi Dergisi/ Journal Of Printing Academia olarak isimlendirildi. Dergimiz, Haziran ve Aralık ayı olmak üzere yılda iki kez çıkarılması planlandı. Derginin ikinci sayısında, derginin yayın politikasına uygun olan ve sempozyumda sunulan bildirilerin makale olarak yayınlanmasını sempozyumun ardıl etkisi olarak değerlendirebiliriz. Bunun yanında yeri gelmişken belirtmek isterim. Sempozyumumuzun bildirileri Basım Akademi Dergisi dışında, Politeknik dergisinde de yayınlanacak. Böylece, gerçekleştirilen matbaa alanı ile ilgili sempozyumlar arasında yine bir ilki gerçekleştirmiş oluyoruz.

MATBAA&TEKNİK: Sempozyum çalışmalarınız için başka planladığınız projeler var mı peki?

Candan Dedelioğlu: 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu’ nun etkin bir şekilde tanıtılması ve daha sonraki fuarlarda da buna benzer çalışmalar yapmak için TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi ile işbirliği içerisinde olmak için bazı projeler geliştirmekteyiz. Yani anlayacağınız 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu aslında kendi içinde başka projelerde doğuracak güce erişmiş bir nitelik taşımaktadır. Amacımız bu sempozyum ve fuardaki işbirliğinin sonuçlarına göre Printtek 2017 13. Uluslararası Baskı Teknolojileri ve Kağıt Fuarı içinde başka bir etkinlikle buluşmayı hedeflemekteyiz.

Erdoğan Köse: 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu Candan Hocamızın da dediği gibi biraz alt yapısında projeler oluşturarak devam eden bir etkinlik süreci. Tabi bu bize hem oldukça gurur veriyor hem de sorumluluklar yüklüyor. İlk öncelkle sempozyumumuzun daha iyi tanıtılması için 01-10 Haziran tarihlerinde DRUPA’da da tanıtımlara yer vereceğiz. DRUPA gazetesinde de sempozyumumuzun haberlerini çıkararak, e-postaların ve sosyal medyanın yanı sıra uluslararası bir duyuruyu sağlamaya çalışacağız.

2015-04-04-17-52-59

MATBAA&TEKNİK: Peki son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Candan Dedelioğlu: 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu ile birlikte aslında önceden yapılmış olan sempozyumumuzun bir nevi sektörle yeniden buluşması da sağlanmış olacaktır. Yıllardır sektöre nitelikli iş gücü ile destek veren ve aynı şekilde de sektörden destek alan bölümlerimiz, çok daha iyi projelere ve çok daha faydalı sektörel ilişkilere, hem akademik yönden hem de sosyal açıdan yenilenmesi için güzel bir devam niteliğinde bir sempozyum olmasını diliyorum. Bütün değerli akademisyen arkadaşlarımızı ve sektördeki AR-GE hizmeti veren meslektaşlarımızı bildirileriyle, sektördeki meslektaşlarımızı da katılımlarıyla aramızda görmekten son derece mutluluk duyacağız. Bu amaçla bize derginizde yer verip, okuyucularınıza ulaşma fırsatı verdiğiniz içinde sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.

Erdoğan Köse: 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu ile birlikte aslında önceden yapılmış olan ve birebir içinde olduğumuz etkinliklerin devamını sağlamış olmanın tatlı ve bir o kadar da duygusal yoğunluğu olan durum içinde olmaktan çok mutluyum. İnşallah daha nice sempozyumları yaparak, sektörle üniversite işbirliklerini akademik anlamda devam ettirebilmek en büyük vazifemiz olmaya devam edecektir.

#sempozyum #matbaasempozyumu #matbaa #baski #istanbuluniversitesi #ErdoganKose #CandanDedelioglu #matbaateknolojileri #tuyap

The post 5. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu 4-5 Kasım’da Yapılacak appeared first on Matbaa Teknik.

Tensor @drupa 2016

$
0
0

Tensor invites all printers to the drupa show. The company announced today its drupa plans. Mattias Andersson, CEO Tensor and DCOS says “The big event in our industry is near to start, the DRUPA expo in Germany. Since many years there has been a cooperation around the exhibitions between Tensor, DCOS and Tolerans and this year is no, different. We have partnered up again, in Hall 15, Booth C50-2.”

TENSOR is presenting a couple of new major product improvements this Drupa;

Tensor now offers automatic-plate lock-up on all series of printing units. This is a robust and yet simplistic solution to save a lot of setup time. On a well automated press, the plate up procedure is by far the most labor intensive task that often dictates the amount of press operators needed. This new feature makes it possible to operate a press efficiently with less people. It takes one operator less than two minutes to re-plate a 4-high tower.

Tensors H50HD jaw folder with up to 14 webs capacity is a well-known product that has gone through a major redesign/upgrades;

  • It is now fully shaftless with independent Nip, RTF, Quarter folder and tape drives
  • The nipping section has been completely redesigned with pneumatic nip setting compared to the traditional ways of setting a fixed distance between nips and adjusting with any change in pagination
  • The folder is fitted with a touchscreen for settings, information and adjustments
  • Nips, trolleys and slitters are remotely controlled from the control desk or from the touch screen

 

DCOS is focusing on the two main topics in the industry today when it comes to automation; RETROFIT and CLOSED-LOOP systems.

PR_TENSOR_DCOS_DRUPA_-2016_05_25-2DCOS can offer drive and control system RETROFITS on most presses on the market. Our strength is finding the right customized solution for each customer and implementing on a running press. DCOS uses only standard industrial components which contributes to cost effective and future-proof solutions

DCOS introduced the multi-function CRC4 closed-loop color scanner on DRUPA 2012. Four years later it´s fair to say that it was introduced at the right time and it was the right technology; it is a very successful product. Today the functionality has been further extend which we will be presenting at DRUPA. Based on data from all installations we have created a tool for ROI calculations that is providing us and our customers with accurate basis for an investment.

A “one source” supplier

Many printers who are looking at extending service life of their presses by a RETROFIT also decides to increase the automation level by adding CLOSED-LOOP system to stay competitive.

DCOS is unique in our industry in offering both products within one company. DCOS has one R&D department, one software platform, one hardware platform, one project manager team and one team of technician. This makes DCOS cost effective, efficient and well-coordinated.

#tensor #DCOS #drupa #drupa16 #weboffset #printmanagement #printingcontrol #measurement

The post Tensor @drupa 2016 appeared first on Matbaa Teknik.

Viewing all 78 articles
Browse latest View live