Sektörün köklü firmalarından Aras Grup bünyesindeki makine temsilcilikleri, iç-dış mekân display ürünleri ve PE kaplamalı karton ürünleri ile sektöre katkıda bulunmaya devam ediyor.
Baskı sektöründe 1974 yılından bu yana sektöre hizmet vermekte olan Aras Grup bünyesindeki Aras Makina alanlarında teknoloji liderlikleri yapan 20’nin üzerinde dünya markasının temsilciliğini yürütmeye devam ediyor. Dünyada rekabetçi olabilecek kalite ve verimlilikte üretim sağlayacak yeni teknolojileri sektöre kazandırmayı hedeflediklerini belirten Aras Makine Genel Müdürü Hamdi Kaymak, Almanya, Japonya, Tayvan, Kore ve Çin’den kendi alanlarında teknoloji liderlikleri yapan firmalara yenilerini eklemek için sürekli araştırmalarının devam ettiğini ve firma ziyaretleri ve dünya fuarları takiplerini düzenli olarak sürdürdüklerini söylüyor: “Şu ana kadar hep lider teknolojileri sektöre kazandırmayı amaçladık. Dünyada ileri teknoloji olarak ne varsa bu teknolojilerin tamamının şuanda Türkiye’de olduğunu memnuniyetle gözlemleyebiliyoruz.”
drupa 2016 yılındaki yenilikleri de göz önünde bulundurarak matbaa sektöründeki en ilgi çekici yenilik neydi?
Matbaa sektörü dinamik bir yapıya sahiptir. Her yeni gün yeni bir teknoloji ve yeni bir otomasyon sektöre tanıtılıyor. Bu anlamada devrimsel bir yenilikten öte sürekli bir değişim ve gelişimden söz etmek mümkün. Makineler özelinde otomasyon, hız, kalite artışına yönelik sürekli bir gelişimden bahsedebiliriz. Elbette son yıllarda özellikle dijital teknolojilerdeki gelişmeler oldukça çarpıcı olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Daha hızlı makinalar, daha kaliteli dijital baskı yapan ve daha ekonomik üretim sunan makinalar her geçen gün sektöre tanıtılıyor. Dijital baskı makine üreticileri daha yüksek tirajlardaki baskıları da daha ekonomik sağlamanın yolları üzerinde çalışmalar yapıyorlar. Dolayısıyla daha hızlı, daha ekonomik mürekkep maliyetleri ve toplamında daha verimli kısa ve orta tirajda hizmet verebilen dijital baskı makineleri yeni teknolojiler içinde daha çok gözümüze çarpanlar arasında yer alıyor. Her geçen gün hız ve verimlilik artarken, otomasyonlarımız güçleniyor.
1990’lı yıllarda otomatik kalıp değiştirme sistemleri çok gerekli mi diye tartışılırken, bugün en iyi makinelerde vazgeçilmez bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada ofset baskı makinalarında ful otomatik kalıp değiştirme teknolojisini geliştiren Komori’dir. Bugün yeni kurulumu yapılan ofset baskı makinalarının hemen hemen hepsinde otomatik kalıp değiştirme sistemleri var. Yine 90’ları başında ilk olarak Komori firmasının tanıtımını yaptığı in-line lak uygulaması olsun mu olmasın mı tartışması bugün olmazsa olmaz bir gereklilik olarak karşımızda… Konvansiyonel sitemlerde teknolojik gelişmeler noktasında çok yol kat ettik ve belirli bir doyum noktasına ulaşıldığını söyleyebiliriz. Bugün ve sonrasına ilişkin bu alanda çok fazla devrimsel bir yenilik beklemiyoruz. Verimlilik, hız ve kaliteye yönelik gelişmeler ve iyileşmeler zaten hep bir süreklilik taşımakta.
Son yıllarda konvansiyonel baskıdaki en çarpıcı yeniliklerden bir tanesi Komori’nin geliştirdiği H-UV baskı teknolojisidir. Dünyada 1000 adetin üzerinde H-UV baskı sistemine sahip baskı makineleri hizmet vermekte. Türkiye’de de 8 adet makinemiz H-UV teknolojisi ile sektöre katkı veriyor. H-UV kurutma sistemlerine sahip baskı makinelerinde baskı tozu ve lak işlemine ihtiyaç olmadan yaklaşık yüzde 70’lerde enerji tasarrufu ile daha hızlı, daha az fireli ve daha yüksek kalite baskı yapma imkânına sahibiz. Komori son yılarda 50’e 70 formatında inkjet dijital baskı makinaları kurulumlarını arttırdı. Şuanda yaklaşık 30 adet bu teknolojiye sahip makine kurulumu söz konusudur. Geçtiğimiz yıl itibariyle Avrupa kurumlarına da başladı. Şu an Hollanda, İtalya, Almanya, İngiltere ve Belçika gibi ülkelerde B2 formatındaki inkjet dijital baskı makinalarımız çalışıyor. Çok yüksek baskı kalitesi iddiasında dört renk olarak yüzde 90’larda renk gamutunu sağlama imkânını sunuyoruz. Dolayısıyla ekstra renk olarak ifade ettiğimiz mürekkeple sağlanabilecek birçok rengi bu dört renkten sağlayabiliyoruz. Komori’nin daha önceki drupa’da lansmanını yaptığı Landa nano mürekkep teknolojisini kullanan 70’e 100 formatındaki baskı makinemizin de ticari satışlarının önümüzdeki yıl başlaması planlanmakta. Nano teknoloji kullanarak baskı yapabilme imkânını sağlamak demek, çok ciddi anlamda fire, enerji ve toplam üretim maliyetlerinde tasarruf sağlamak demektir. Bu teknolojinin yaygınlaşması zaten bizim klasik matbaacılığı ciddi anlamda dönüşüme uğratacağı beklenmekte. Bunlar bugünden yarına çok hızlı olmasa da, zaman içerisinde gelişerek, tamamlayıcı teknolojiler olacağını not etmek gerekiyor.
“Yüksek tirajlarda konvansiyonel, düşük tirajlarda dijital baskı daha caziptir”
Dijital baskıya bu kadar değinmişken, çok fazla kıyaslanan dijital baskı ile ticari baskıyı nasıl değerlendirirsiniz? Dijital baskı tek başına rekabetçi midir yoksa yardımcı bir teknoloji olarak belirtmek daha mı doğru olur?
Dijital baskıdaki baskı kalitesi konvansiyonel baskı kalitesini yakaladı. Şu an özellikle inkjet dijital baskı makine baskı kalitelerinin konvansiyonel ofset baskı kalitesi seviyesinde olduğunu söylemek mümkün. Aslında dijital ile konvansiyonel baskı bir taraftan birbirine rakip gibi görünse de daha çok birbirini tamamlayıcı teknolojiler. Konvansiyonel baskı özellikle orta ve yüksek tirajlardaki ekonomik üretim avantajını uzun yıllar sürdürecek görünüyor. Fakat son yıllarda djital baskı teknolojilerinde gerçekleşen gelişmeler orta tirajlarda da dijital baskının yakın gelecekte daha rekabetçi olabileceğini gösteriyor. Kafa teknolojilerindeki gelişmeler, mürekkep üretim maliyetlerindeki düşme eğilimleri orta-uzun vadede dijital baskıyı çok daha rekabetçi yapacaktır. Bugün için bu iki teknolojiyi daha çok birbirinin tamamlayıcısı olarak tanımlamak daha mümkün.
Dijital baskı uzun vadede hâkimiyetini arttıracak mı?
Orta ve uzun vadede dijital baskı pazardan çok daha büyük pay alacaktır. Dolayısıyla bugün bir yatırım yapacağımızda dijital mi yoksa konvansiyonel mi olsun diye düşünmüyoruz. Çünkü bizim hitap edeceğimiz pazar ve istenilen tirajlar zaten bizi otomatik olarak yatırımın ne olması gerektiği konusunda net olarak yönlendiriyor. Ağırlıklı olarak işimiz düşük tiraj ise dijital baskı, orta ve uzun tirajlarsa tartışmasız olarak konvansiyonel yatırımdır. Ama uzun vadede yeni teknolojik gelişmeler ve özellikle baskı pozlandırma kafaları ve dijital baskı mürekkepleri maliyetlerindeki düşüşlerle birlikte dijital baskının pazar hâkimiyeti daha çok artacaktır.
Matbaanın geleceğini nerede(etiket, ambalaj ve ticari matbaa) görüyorsunuz?
Dünyada toplam pazar büyümeye devam ediyor fakat iş çeşitliliklerinin artışı sebebiyle bazı ürünlerin tirajlarında düşüş yaşanıyor. Yine uzun vadede ticari matbaacılıkta genel bir tiraj düşüşünden bahsedebiliriz. Fakat toplam pastadaki artış devam edecek. Konvansiyonel ve ticari matbaacılıktaki düşük tirajlı işlerin bir kısmı dijital baskı ile çözülse de bazı tanıtım baskılarının artık yapılmayacağını da öngörebiliriz. Bazı ürün tanıtım kataloglarının bugün bile direk olarak dijital platformlara geçtiğini görebiliyoruz. Gazete sektörü de yavaş yavaş dijital platforma geçiş yapmaya başladı. Orta ve uzun vadede birçok gazetenin artık basılmayacağını bugünden öngörmek mümkün. Yeni jenerasyonla birlikte haber ve bilgilendirme telefon üzerinden anlık yapıldığı için basılı ürüne yönelik talepte bir azalma var. Bugün baktığımızda kısa ve orta vadede pazarda bir küçülme yok ama bu pazarların bir kısmı hızlı bir şekilde dijital platformlara geçmeye başlayacak. Ticari matbaada orta ve uzun vadede daralma tartışmasız bir şekilde olacaktır.
Etiket ve ambalaj sektöründe ise yıllardır yaşanan büyüme uzun vadede de devam edecek. Şuan hiçbir ürün etiket ve ambalajsız alınmıyor. Gıda malzemesinden tekstil ürünlerine kadar hepsinde etiket ve ambalaj var. Ekonomilerin büyümesi ve buna bağlı alım güçlerinin artması tüketim alışkanlıklarını geliştirmekte ve çoğaltmaktadır. Dünya şu an eskisinden daha çok tüketim yapmakta, bu da etiket ve ambalaj ürünlerindeki baskı artışını beraberinde getirmektedir. Bu alandaki pazar büyümesinin daha uzun yıllar büyümesini devam ettireceği bilinmektedir.
Fiyat baskısından bunalmış matbaalara önerileriz nelerdir?
“Kaliteli bir üretim nasıl yapılır ve bunu hangi teknolojiler ile yapmak gerekir?” sorusu sürekle gündemde olup, matbaalarımız daha çok bu doğrultuda yatırım tercihlerini belirlemektedirler. Eskiden bize lüks gelen, zorunlu görmediğimiz birçok otomasyon artık standart hale geldi. Yeni yatımlarda en yüksek otomasyon ve donanıma sahip olan teknolojileri tercih etmeliyiz. Bu otomasyonlar bize yüksek verimliliği sağlayacak birincil etkenlerdendir. Komori H-UV sistemli makinaları buna örnek verebiliriz. Fire oranlarını minimuma indirmek için otomasyon çok önemlidir. Dünyanın her yerinde hep rekabetçi pozisyonumuzu korumak durumundayız. Bu sebeple yeni yatırım tercihlerinde ileri teknoloji ve verimliliği esas almak önceliğimiz olmak durumundadır.
“Baskı sonrası için daha çok yatırım öngörülebilir”
Tüm bu unsurlara dikkat ederek düşük kar marjlarını aşmanın mümkün olduğunu söyleyebilir miyiz?
Rekabetten dolayı eskiyle kıyasla kar marjlarında ciddi düşüşler gerçekleştiğini biliyoruz. Daha önce manuel yaptığımız kalite kontrolleri ve takipleri o otomasyonlar içerisinde sağlayacağız. Bunu yapabilmek için yeni yatırımlarımızda çok önemli olan bu otomasyonlara sahip yeni teknolojileri tercih edeceğiz. Firelerin minimuma düşürülerek verimliliğin maksimuma çıkartılması bu rekabette bize en çok fayda sağlayacak konulardır. Bunu da manuel üretim süreçlerinin azaltılarak, yüksek otomasyonlara sahip teknolojilerle sağlayabiliriz.
Peki, son olarak en önemli gelişmeler baskı öncesi, baskı, baskı sonrası olmak üzere hangi aşamada gerçekleşti?
Günümüz teknolojisinde baskı öncesine ilişkin yatırım alanları çok daraldı. Daha önce kameralar, film tarama cihazları ve film çıkışları gibi baskı öncesi aşamalar vardı. Bugün orta ve daha büyük üretim yapan matbaalarımızda baskı öncesi sadece bir ctp cihazından oluşuyor. Yüksek kalite ve çözünürlükteki herkeste olan dijital kameralarla profesyonel işlerimizi çözebiliyoruz. Dolayısıyla daha çok dijital platformlar üzerinden baskı öncesine ilişkin aşamaları azalttık. Baskı için otomasyonu yüksek, hızlı ve verimli teknolojiler önümüzdeki dönemde çok daha fazla önem kazanacaktır. Baskı sonrası daha az konuşulsa da, bu alanda hala emek yoğun teknolojilerin kullanılıyor olması uzun vadede bu alandaki değişimlerin daha çok artmasını gerekli kılıyor. Artık işler hazırlanırken baskı sonrası ile ilgili de tel ve iplik dikiş, kapak takma, vb. mücellit işlemlerinin tamamı öncesinde aynı otomasyonla hesaplanabiliyor. Daha az hata ve daha az fire ile ürün alabilmek için tüm bilgiler baskı öncesinden baskının son aşamasına kadar aynı platform üzerinden takip edilebiliyor. Önümüzdeki dönemde bu otomasyona sahip baskı sonrası makilerine yönelik daha çok yatırım yapılabileceğini söyleyebiliriz. Selefon makinasından, mücellit makinasına, lak makinasından varak makinasına kadar tüm bu süreçlerde aynı dili kullanan alt yapıyı kurmak durumundayız. Makinadan makinaya geçişler hep file ve zaman kaybı demektir. In-line olarak belirli otomasyon takibi yapabildiğiniz sürece avantaj sağlayacaksınız. Otomasyonu yüksek baskı sonrası teknolojilerindeki yatırımların önümüzdeki dönemde daha çok konuşulacağını düşünüyoruz.
#ArasGrup #Komori #SBL #Horizon #Baski #Matbaa #BaskiSonrasi #Finishing #HamdiKaymak #BurhanKuturman #GalipMogolkoc
The post En İyi Teknolojileri Aras Grup Güvencesi İle Sektöre Kazandırmayı Amaçlıyoruz appeared first on Matbaa Teknik.